dün akşam 2. bölümü yayınlanmış, ve reytingleri sarsmıştır. ben bu dizi tutar demiştim, iyi ki de tutmuş.
dizinin senaryosu kaliteli. yine ince mesajlarla ve dolu dolu bir olay örgüsüne sahip bölümdü. özellikle para basım işlemlerinde değindiği incelikler bir kenara dursun, verdiği yoğun toplumsal mesajlar bu bölümde de dudak uçuklattı. cami altında para basmak (gerçek kalpazanların yaptığı gibi), sonra ergen bir kızın olmayan bir fiziksel kusuru yüzünden okul ortamında zorbalığa uğrayıp, özgüveni düşüp kendinden ne kadar nefret ettiğini izledik. sırf ailesi için sahip olduğu bu bilgileri bir süre kullanıp, bir süre para pasıp sonra "kurtulalım bu pis işlerden" deyip, tekrardan maaşlı bir işte çalışmak isteyen şerefli bir kalpazanı da izledik. bu sahnelerin her biri çok ince mesajlara sahip, ben sahne içeriğini yüzeysel aktarıp geçiyorum.
öğretici bir dizi de aynı zamanda. yani gerçek para basım işlemleri bu dizide anlatıldığı bilgilerden farklı mı bilemiyorum ama, bu dizide para basım aşamalarını, ne tür malzemelerin kullanıldığını, ne tür araçların ve makinelerin kullanıldığını, bir 100'lüğün kaç tane renk içerdiğini, paranın ne tür maddeye basıldığı gibi para hakkında bir sürü bilgi veriyor. sayesinde paranın nasıl basıldığını öğrendik. umarım kalpazanlara da bilgi verdiği gerekçesiyle dizi ceza almaz, veya yayından kaldırılmaz. reytingler çok iyi gelmiş çünkü.
faaydalı bir dizidir efendim, açın izleyin. hayatın her alanından sahneler ve senaryolar mevcut. ha bu arada, durup durup "breaking bad" diyenler, gidin onu izleyin la. bıktırdınız artık!
dün akşam itibariyle show tv'de başlamış olan dizidir.
yine her zamanki gibi youtube anasayfasında denk geldim, ve şuanda an itibariyle trendler listesinde 10. sırada. gece vardiyası çalıştığım için televizyon neredeyse hiç izleyemiyorum, ve o sebeple genellikle youtube'da denk geliyorum.
merakıma yenik düşüp bakış atmaya karar verdim. ilk 20 dakikasını falan izledim. daha 20 dakikasında bile anlaşılıyor ki, dizi kesinlikle kaliteli. bunu sadece sinematografi olarak söylemiyorum. konusu, oyuncu kadrosu ve daha ilk 20 dakika olmasına rağmen verdiği toplumsal mesajlar dudak uçuklatıyor. bu başlıkta girilen "sikko dizi" gibi entrylere itimat etmemelisiniz o sebeple.
dizide genel olarak fakir bir ailenin hayat hikâyesi anlatılıyor. ailede 2 tane de çocuk var, biri yetişkin, diğeri de ilkokula gidiyor. ilkokula giden çocuk disleksi hastası. okulda sürekli aşağılanıyor. anne güvenlik görevlisi. babanın şuan için ne yaptığı belli değil. kendisini eski darphaneci olarak tanımlıyor. ama kültürlü ve medeni, ayrıca ufaktan da ezik bir tipleme gibi.
dizinin konusu fakirlik ve para olduğu için, türkiye gibi bir ülkede bu dizinin tutmaması gibi bir durum kesinlikle söz konusu değil. ayrıca kadroda timuçin esen, deniz baysal, sarp akkaya, osman alkaş gibi büyük isimler bulunuyor. kadrosu sağlam. özellikle timuçin esen gibi bir oyuncu her önüne gelen senaryoya atlayacak bir oyuncu değil. dolayısıyla eğer dizi tutarsa, ilerleyen zamanlarda seyir zevki yaşatacak bir senaryo ve dizi bekliyor bu dizinin izleyenlerini.
aslında ilk 20 dakikasını izleyip yorum yapmak pek etik değil, sonuçta çok kısa bir süre. o sebeple siz benim yorumlarıma da ilk etapta itimat etmeyin. zira dizi ismi gereği dolandırıcılığa kayacak gibi duruyor, ki öyleymiş de zaten. nereye kayarsa kaysın. konusu, senaryosu ve değerli oyuncu kadrosuyla sağlam bir dizi olacak.
ilk bölüm reytingleri de fena değil. total'de bayağı bir geri kalmış sadece. ama sosyal medyanın gücü sayesinde bunu da toparlar gibi duruyor. bakalım, bekleyip göreceğiz. takip edeceğim. bol reytingler!
edit: ilk bölümü bitirdim ve daha fazla övgü alması gerektiğinin farkına vardım. öncelikle timuçin esen başta olmak üzere tüm oyuncuları tebrik ederim. oyunculuklar çok başarılı çünkü. umarım reyting kurbanı olmaz. gerek ekonomik, gerek de ailevi olarak türkiye'nin gerçeklerini insanların gözüne gözüne soktuğu için bu dizi izlenmeli, ve izlettirilmelidir! senaryosundan anlaşılıyor ki, dizi bayağı bir mesaj kaygısı taşıyor zaten. ama mesaj verme konusunda da başarılı olduğunu söylemem gerek. verdiği tüm mesajlar nokta atışı oluyor. her türden, her yaştan insana dokunacak seviyedeler. müzikleri de çok vurucu, çok başarılı buldum. buna da cem tuncer farkı dememiz gerek sanırım.
yok yok, vallahi bu sene yaz dizisi çekmemek ülkemin dizi sektörüne fazlaca iyi gelmiş. bu sezonu sağlam dizilerle açtığımız her yönden belli oluyor. tek sıkıntı, sürenin uzunluğu maalesef. ama burada da doğrudan dizi sektörünün bir suçu yok. neyse bu başka bir konu olsun.
bundukça bulmayın, şöyle gerçekçi ve sağlam konulu dizilere sahip çıkın!
