böyle durup dururken çat diye orta yerinden kırılabiliyor insan. hiçbir şey yapmamışken ve hiçbir şey de yapmak istememişken zaten. ama Ben hep en yakınım dediğim insanlar tarafından bile üzülen biriyim. Sen üzmüşsün, o üzmüş fark eder mi? En yakınımdaki üzdü, sesim çıkmadı. Üzülmesin diye. sonra kuşandım zaten zırhımı, kapattım kapılarımı beni üzebilecek her şeye.
ve o kapının ardına kimsenin geçmesine izin vermedim bir daha. ya da öyle zannediyordum gelene kadar şu ana. şimdi gördüm ve dedim ki, neyse ki kalbimi kırabilen biri hala var. kalbim olduğunu hatırlıyorum kırıldığında. dedim ki, neyse ki hala papatyalarımın suyunu değiştirebiliyorum.
hadislerde 70 defa kabeyi yıkmak gibi olan kötü eylem. bu kadar önemli bir olay için, kalp kırma düşüncesi olmayıp bir sözü ile istemeden kıran insana hemen kırılmamak gerekir diye düşünüyorum. tabii kalp kırmamaya çalışıp, istemeden kalp kıran insanlara karşı geçerli bir şey bu. bariz olarak kalp kıranlara gücenmek normal. ama affedici olmak güzel bir şey. vallahi güzel bir şey. bilmiyorum inancınız ne yönde ama, ahirette anne, baba evladını tanımayacak diyorlar. ne kadar doğru bilmiyorum. yani herkes kendi derdine düşecek açıklaması. o yüzden affedilmeyi hak eden insanlar için bir kez daha düşünmek gerekir. tabii bunu allah bilir. dünyayı yoktan var eden bir yüce için mucize diye bir şey yoktur. siz insanları kırmamaya gayret edin ve tüm alemin yaradanı allah'tan ümidinizi kesmeyin.