- başın sağolsun kardeşim. ayakların ölmüş. duyduk, çok üzüldük.
+ neyi duydunuz abi?
- kokuyu kardeşim. duyduk işte o derece. yalnız burna değil kulağa da hitap etmeye başladı.
'yorulmuşsundur git bi elini 'ayağını' yıka istersen' denebilir. ya da siktir et amk gece saat kaç olmuş kibarlıkla mı uğraşcan. siktir git yıka lan de. yıkasın ibne.
- ööööh amınakoyim.
+ n'oldu lan?
- komşunun kedisi ölmüş herhalde...
+ nasıl ya?
- kokuyu duymuyor musun?
+ hee ayağım o benim.
- ulan kalbini kırmadan söyleyecektim ben.
+ neyi?
- laz mısın olum siktir git yıkasana şu ayaklarını lan.
+ he öyle desene.
- çabuk olum, banyoda çöp kutusu var şu poşeti de al at o çorapları.
+ başka çorabım... tamam ben bunları bir yıkayayım bari.
- siktirtme de naparsan artık. yavşağa bak ya, biz kırmadan söyleyelim diyoruz, adamdaki pişkinlik enver paşa'da yoktur.
+ bak kırılıyorum ama.
- kırılmazsan amk. senin. çocukluğumu yaşadım lan bir an. o peynirli tombi'nin paketini açtığım an geldi aklıma...