dün akşam itibariyle gerçekleşen olaydır.
-kanka senin ayaklarında bir problem var herhalde, rengi değişik, bi doktora falan mı göstersek?
-kokuyo di mi lan?
-vay amk.
- ööööh amınakoyim.
+ n'oldu lan?
- komşunun kedisi ölmüş herhalde...
+ nasıl ya?
- kokuyu duymuyor musun?
+ hee ayağım o benim.
- ulan kalbini kırmadan söyleyecektim ben.
+ neyi?
- laz mısın olum siktir git yıkasana şu ayaklarını lan.
+ he öyle desene.
- çabuk olum, banyoda çöp kutusu var şu poşeti de al at o çorapları.
+ başka çorabım... tamam ben bunları bir yıkayayım bari.
- siktirtme de naparsan artık. yavşağa bak ya, biz kırmadan söyleyelim diyoruz, adamdaki pişkinlik enver paşa'da yoktur.
+ bak kırılıyorum ama.
- kırılmazsan amk. senin. çocukluğumu yaşadım lan bir an. o peynirli tombi'nin paketini açtığım an geldi aklıma...
Kibarca, pamuklu çorap giymesi önerilir. Hatta bir arkadaşımda da aynı problem vardı; teri emecek türde çoraplar giyince koku geçti diyerek, öneri desteklenebilir. Buna ters tepki gösterip, kalbi kırılanın mal olduğunu görmüş olursunuz..
Onca örneğinden sonra ısrarla peynirli cips esprisi yapacak olan andavala eski oda arkadaşımın değiştirmemekten kaskatı kesilmiş çoraplarını manevi olarak hediye edeceğim. Azıcık araştırın bakın nolur.