iyi gelen diye birşey yoktur. Aslında kalp kırıklığı diyede birşey yoktur. insan kendini neye yönlendirirse beynini neye karar verdirirse kusura bakmasında onu yaşar.
yarım kilo "yarın" doğrayın. bol miktarda "özgüven" rendeleyin. üstüne biraz "umut" serpiştirin. hepsini "önce kendim" kabına doldurun. sonra bunları kısık "zaman" ateşinde uzun süre pişirin..
hic bi zaman unutmayacaksın. ama acı cekip cekmemek sizin elinizde. o sizi tnlamazken sizin onu düşünüp kendinizi harap etmek sacma. ha bende kendimi harap ettim ama artik uyandim.
Daha büyük bi' kırık.
Eskisinden eser kalmaz fikrimce.*
Şöyle de bir şey var ki, bu işin sonu gelmez de hep daha ağırlarıyla karşılaşılırsa ne kadar dayanılır? Sanırım o zamaaaaan: kökten çözüm was here.