ikisi arasındaki uyum, mutluluğumuzu etkiliyor.
Hayatta en çok, şarkıları sevdim, sanki... Şarkılardan çok sevdiğim insanlar gittiler amma, şarkılar onların kokularından çok kaldılar. Vefaları, sanki daha çoktular.
Bir arkadaşımın geçen gün, bir telefon mesajında yazdığı gibi, " Bize, akıllı telefonlar değil de, akıllı yürekler lazım sanki..." yazmıştı.
Evet, arkadaşımın dediğince, "Bize, akıllı yürekler lazım ve yürekli akıllar lazım." sanki..
beyin: bak yeter çok ağrıtıyorsun kendini.
kalp: sen kendine bak asıl, istediğin şeyleri silemiyorsun.
beyin: ee senin yüzünden. kan pompalıyorsun ama sen onu neredeyse bıraktın, neredeyse aşka döndün.
kalp: çok konuşuyorsun.
beyin. kaparım bak şalterleri, ne kan pompalarsın ne aşk için atarsın.
beyin merkezdir.herşe beyinde başlar beyinde biter.sevmekte sevmemekte insanın kendi elinde olan bişe ve herkezin değeri senin ona bakış açına göre değişir.ipler senin elindedir istediğin gibi oyna hayatla.kalp sadece semboldür.
Aşkta hep ikisinin de tam zıt olduğu söylenir ama geçenlerde bir yerde okumuştum: hem kalp, hem de beyin o kişiye onay veriyorsa o kişi gerçek aşkınızdır diye. şimdi gece gece bu nerden çıktı ben de bilmiyorum.
Hemen hemen hiç bir zaman birbirini desteklemeyen iki güzide organdır. birbirine muhalefet tavırlarıyla dikkat çekerler sürekli atışırlar. Kalp duygusal hareket ederken beyin mantık tarafına yoğunlaşır işin. Kolay gelsin
insanı yorar.
acayip gürültücüdür.
biri kalk gidelim der. öteki nereye böyle ...
biri duygu diğeri mantık.
uzlaşmaz ikili.
ikisini de dinleyip attığınız adımlar aslında en sağlıklı olanı.
lakin işin içine hayatın dengeleri girince endazeyi tutturamamaktan kaynaklı mutsuzluk.
olruna bırakacak kadar rahatsan ne ala, yoksa zor işin zor.