Öldürmez ama güldürmez de. Bir de ölüm kadar hiç biri acıtmaz. Acıdığını zannedersiniz sadece. Ama bir yakınınızı kaybettiğiniz de, o kalp acısı diğerlerindeki gibi zamanla bitmez. Sadece sıklığı azalır.
Hocam ne kadar güzel yazmışsın. Tam babamla tartışmış geçmişte hep çektiklerim geldi. için için ağlayacağım. Biraz nefret ve öfke biraz kin biraz da sevgi besliyorum babama karşı. Nefretim öfkem kinim ağır olsa da sevgim bi tık daha ağır kalıyor.
Durduk yere cız eder arada sırada. Hani Miden ekşir, dişlerin kamaşır, kimi zaman kolunun üstüne yatarsın kalktığında uyuşur ya bu öyle bir şey değil valla. ağır, sinsi sessiz yaşadıklarını kenara not etmiş intikam içinde. Bir acıması var, elini yaslamadan sızısı dinmiyor. Sanki orada açık bir yara var ve oluk oluk kan akıyor. Elinle tampon yapıyomuşsun gibi. Fakat ortada kan yok. Aynı et renginde parmakların. Bu ne biliyor musunuz? Kalbin hüzne sürgün hali. Hüzün elindeyse tatlıdır ama kalbine inmişse acıya acıya nükseder. Ne kadar alçak gönüllü, naif bir organ. Senin ona çektirdiklerinin 1 gram hesabını yapmıyor. Sana kıyamadığı için mütemadiyen acıma halinde. Endokard, perikard, miyokard kaslarının merkezine merhamet ve sadakat yerleştirmiş sanki yaradan.beden duvarlarına Okadar Mutenasız ve acımasızken biz.