evin içinde top oynarken, annenin hayır duaları eşliğinde topu sobaya yaklaştırmamak için türlü sergenlikle yapıp, en sonun plastik top sobaya değip olduğu yere pısınca annenin ' ben demiştim ulan pezemenk' sözlerine karşı boynunu eğip sobanın önüne pısıp, bu sefer de közlerle oynayan deli lavuktur .
siz bilmiyorsunuz o közlerle ayağını yakar, halıyı yakar, sonra çaydanlığı getirir galatasaray maçının saatine kadar çayı yavaş yavaş demler, ödevinin sobabının önüne uzanıp yapar, radyosunu alır sobanın arkasına soğuk zemine geçer , ulan harbiden mazoşist .
ne yazık ki 'kombi' topu patlatmıyor hacım , bu dönem yeni sergenler yetişmez .
yanan sobada okula giderken giyeceği gömleğini ısıtıp öyle giymiş bu ısıtma eylemi sırasında gömleği yeni yakılmış sobanın üzerinde unuttuğu için 3-5 gömleğin de ağzına zıçmış insandır.
fakirlik fukaralık insan yaşamında imkanların değişmesiyle geçici bir dönemdir aslında ama ,
türkiyede fakirlik fukaralık kesinlikle bilinçli bir tercihtir. insanlar bu yaşam tarzını bilinçli olarak kendilerine yakıştırır, bilinçli olarak tercih ederler. ve bundan mazoşistçe bir zevk alırlar.
adam 650 tl maaş alır, evlenir karıyı çalıştırmaz, annesiyle babasıyla otururur, tek çocuk yetmezmiş gibi 3 tane de çocuk yapar, ev olur 7 kişi. ve neyimiz eksik der. işte bu kafa, kaloriferli eve geçince sobasını özleyen mazoşist kafadır. madem kestane özledin, at teflon tavaya pişsin be adam. canın süt isteyince de balkonda inek mi beslicen!
evi odun kömür boku batırır, tutuşturma anında her taraf leş gibi duman olur, tüm çekilen cefaya rağmen evin sadece o odası sınır diğer odalara geçerken paltonuzu giyersiniz, hele ki banyo ya da zıçma eyleminde bokunuz donar, ters bir rüzgar esme durumunda ailece mefta olma durumunuz vardır. yangında çıkabilir.
içine tükürme, çöp yakma gibi sadistçe eylemler ya da patates, çay demleme gibi eylemler için soba gideri olan odaya bi şömine yapılıp o zevkler o şekilde tatmin edilebilir. şömine çok maliyetli bir olay değildir. ısınmak için kalorferin konforuyla soba kıyaslanmaz.