girebilmek için zeki olmayı değil, torpilli olmayı gerektiren ajanslardır. Bu konu net. Ekleriyle beraber 50 sayfalık özgeçmişim ile başvuranlar arasında ilk 5'e kaldığım ve devamında girdiğim sözlü sınav sonrası işe alınmamam sonucunda, kıskançlık vs gibi sebeplerle uydurulmuş bir bahane olarak değil, bizzat yaptığım görece objektif araştırmalar ve iz sürmeler neticesinde ulaştığım vahim gerçek budur.
Çalışanlarına dört bin beş yüz TL ve üzeri maaşlar sağlayan bu kurumlar, eleman alım ilanlarına KPSS puanıyla başvuran en kalifiye 5 kişi için sözlü personel alım sınavları yapmaktadır. işte bütün dolap da burada döner. Bu sınavlarda bir ajans genel sekreterinin yanında 2 akademisyen ve iki DPT* temsilcisinin yer aldığı 5 kişilik bir ekip size uzmanlığınızla ilgili sorular sorar. Ancak bence bu göstermelik bir sınavdır çünkü sonrasında torpili en yüksek yerden olan eleman işe alınır. Hatta torpillerin gücünün çarpıştığı ve ajans sekreterinin iki torpil arasında kaldığı da kulaktan kulağa işitilen hadiseler arasındadır. Bence bu sınavın sözlü olarak kurgulanmasının mantığı da budur.
Örneğin, bizzat bildiğim istanbul kalkınma Ajansı ve muhtemelen diğer bölge kalkınma ajansları "the cemaatin" kadrolaşma alanları iken, izmir Kalkınma Ajansı'nın çalışanlarının soyisimlerine bakıldığında, izmir'in önde gelen ailelerinin soyisimlerinin bolca olduğu görülür. Bunun yanında ajans çalışanlarının yeteneklerinin ve zekalarının çok sınırlı olduğu da, bu kurumla ortaklaşa yapılan organizasyonlarda hemen su yüzüne çıkar.
Kurum, kuruluşların ve kişilerin proje üretme yeteneğini geliştirmek için vardırlar. şu sıralar yana yana aradığım örnek kalkınma projesine sahip olan ya da yardımcı olabilecek varsa mesaj ışığımı yaksın.