güç geçmesin ki bir erkeğin hem övünç hem de utanç kaynağı olan bu meret ile kavgaya tutuşmasın.
lisede iken, hep minibüsle gidip gelirdim okula. öğrenci o zaman 1 tl idi, şimdi 1.25 sanırım. çok şükür yıllardır bir tek 50 kuruşluk suya zam gelmedi, ben zaten hep 50 kuruşluk alırdım, neyse...
her zaman ki gibi 5 kişilik arkadaş grubumdan ayrılmış, o döte parmak atmalı şakaları geride bırakmıştık. meslek lisesindeydik, fıtratımızda vardı bu... minibüsü beklemeye koyulmuştum. hayır zıçmam da gerekiyordu, çok geç kalmadan eve varmalıydım. zaten kapıya yaklaştıkça her zaman şiddetlenirdi. özgürlüğüne koşuyordu o da haklıydı sonuçta. neyse ki konumuz bu değil...
minibüs çok geçmeden gelmişti, sırf çabuk gelsin diye de dal sigaramdan bir tane yakmıştım, zaten hep dal aldığım için de hep 1 tane olurdu, yarıda söndürüp cebime attım.
minibüse oturduğumda ise gözüme ilk çarpan şey, alımlı bir hatunun hala ayakta oluşuydu. hayır bağcılar gibi bir muhitte, sırf tavlarım umuduyla nasıl yer verilmemişti anlamamıştım doğrusu...
ayakta giderken onu izlemeye koyuldum, yalnız bastıran zıçma güdüsüne kardeş geliyordu; erekte oluyordum.
hatun çok alımlı, etine dolgun, iri göğüslü, 1.15 boyunda bir hobitti.
yukardan yukardan kesiyordum kızı, hayır ne vardı kafanı kaldırıp da baksan diye hayıflanıp duruyordum. pipim mermer gibi olmuştu! bir yandan da kaptan sürekli yolcu alıyordu, bildiğin yolcu.rar moduna doğru geçmeye başlıyordum.
tabii bu kalabalıkta erekte olan pipim sağa sola değmeye başlamıştı. insanlar irkilip irkilip arkalarına bakıyordu. ne yapıp edip indirmeliydim, bülent ersoy un gençliğini düşünmeye başladım, yetmiyordu. sonra 90lı yıllarına doğru yelken açtım, fonda tarkan ın kıl oldum abi şarkısı çalıyordu, yetmemişti. artık çareyi fedon un slip mayo giydiği halleri düşünmekte bulmuştum.
tam başardım derken, önümdeki dayının sütyen giymediğini farkettim. inmem gerekiyordu...
artık dayanamayıp allah allah nidalarıyla "kaptan uçur bizi" dedim, artık nasıl gaza gelmişsem? sağolsun istediğimi yanlış anlamayıp müsait bir köşede attı beni.
bundan sonra yolun kalan kısmını eşekle gitmem gerekiyordu...
minibüs macerasını pek okumadığımı söylememe ek, lisede öğle arasına kadar uyuyup, uyandıktan sonraki vaziyetten dolayı 10 dk ayağa kalkamama nedenidir.
Zor bi mücadeledir bilen bilir. Oraya kıvır olmaz buraya bükersin olmaz en sonunda göbeğe doğru uzatıp tişörtünle kamufle edersin ve banyoya koşarsın önüne baka baka.