balıkçıya gittiğimde kalkanın üstünde 95 lira yazıyordu. kilosunun değil adetinin o fiyat olduğunu düşünüp kendimce hesap yaptım, yarısını alsam 45 lira öderim o da çok koymaz dedim. balıkçıya ikiye bölünüp bölünmeyeceğini sordum. sormamla adamın ikiye bölmesi bir oldu. tarttı ve 135 lira ödeyeceğimi söyledi. ben fakir ama gururlu bir tavırla içim kan ağlasa da yüzümde sahte bir tebessümle parayı ödedim. büyük bir hevesle eve gelip ömrü hayatımda tatmadığım bir lezzeti hayal edip balıkçının tarifine göre 135 liralık balığı pişirdim. bir de bir şeye benzeseydi bari. bildiğin balık işte, üstünde düğmeleri filan var farklı olarak, saygınlığı da düğmelerinden geliyor sanırım.
tadı tavuk etine benzeyen bir balıktır. az biraz balık sever bir kişi bu yassı piç kurusunun lezzetini hiç bir balığa değişmez. değişen varsa balık sevmiyordur demektir. sevgisi yalanmış demektir!
cinsel hayatları çok ilginç olan bir canlıdır ayrıca. dişileri hafif kevaşe ruhlu, çok doğurgandır. ilkbahar ve yaz aylarında 10 milyon yumurta bırakır. erkek balık gelip bunları döller. lan ne biçim bi' seks hayatı usta. et ete değecek bir kere. o yassı şeyden 15 milyon yumurta nasıl çıkıyor zaten şaşırıyorum. bakıp bakıp kelime-i şahadet getiriyorum. bir de kış ve sonbaharda ne yapıyor bunlar çok merak ediyorum. ilkbahar ve yazın yumurtla-döllen. kışın mastürbasyon. oh bu ne güzel okyanus!
bunların yumurtaları 7-8 günde günde vücud şeklini alır. 10 cm'ye ulaşana kadar planktonlarla beslenirler. encikler yassılaşmaya başladığı zaman serin sulara açılabilirler fakat şahin k yüzünden bu türün tehdit altında olduğu söyleniyor. encikler doğduktan 5 yıl sonra çeşmelerine su yürür, kuşları öter. o vakit kendileri de sevişip çiftleşebilirler. yani sevişmekte işte dişi gidecek kuma yumurta bırakacak, salak erkekte gelip o yumurtaların üzerine attıracak. öyle sevişmek mi olur lan.
o değil de bunların tavası çok güzel oluyor he. az yağlı böyle... ohh mis...
