bir acılı annenin feryadıdır bu sözler ; bebekliği gelmiştir aklına cocuğunun, ilk yürüyüşü ilk anne değişi, ilk yaramazlıkları, ilk okula gidişi, ilk karne alışı, ilk bisiklete binişi, ilk kız arkadaşı, ilk diploması, hepsini aklından geçiren bir anne vatani görevini yapmak üzere peygamber ocağı na göndermiştir aslanını, düğününü de görecektir. on gün kalmıştır yavrusunun askerliğinin bitmesine uçak biletini bile almıştır aslan oğlunun, gelince ona en sevdiği yemekleri yapacaktır, hatta havalar soğumadan bir tatile bile gidebilme ihtimalleri vardır...
düşünün şimdi cenazesi önünden geçiyor aslanının, ona verdiği 22 yıl önünden akıp gidiyor toprağa, hangi mutluluk bu acıyı dindirecek, hangi acımasız acı bu kadar acımasız olmayı başarabilecek o anne için, hangi taziye ruhunu serinletecek, bütün pkk lı köpekleri öldürsende getirebilecekmi gönderdiğini, ey ruhunu ebediyete teslim eden yüce şehidim; yüremiğimize düşürdüğün acıyı ağlamaklı lanetlerle süslesek de sen ve senin gibi insan evlatları bu ülkeden çıktığı sürece, bu ülkede gözyaşı bir gün dinecektir. sen öteki oğlunuda seve seve askere gönderecek bu ülkenin annesi, bizim annemiz, benim annem, o dimdik duruşunun arkasında hiç bir erkeğin asla bilemeyeceği annelik şuuru var gene hiç kimsenin bilmediği annelik cesareti, seni bu ülkeye seve seve verdiğin canın için tebrik edemem. bi işe yaramaz, ama...
kalk oglum komutanlarin dugunune gelmis , lafından sonra bu ülkeye yeniden bir Atatürk kazandıracak insanlar olduğunu bilmem gözlerimi yaşartmıştır.
gözlerimin dolmasına sebep olmuş cümle. gerçekten söylenebilecek başka birşey yok. gencecik fidanlarımızın tabutta ocağına dönüyor olmasının hiçbir demokrasi, hiçbir açılım tarafından açıklanamayacağı durumdur.
şahsen bu ana'ya oğlunun şehit olduğu haberini getiren asker olmak istemezdim. yürek dayanmaz.*