henüz daha o kıvama gelmesem de, çalışmalarım bu doğrultuda devam etmektedir. önümüzdeki zamanlarda sözlüğe daha verimli olmaya çalışacağım. daha fazla katkı sağlayacağıma can-ı gönülden iman ediyorum.
Az önce çok uzun zamandır görüşemediğim yazar bir abimle sohbet ettim. Nasılsın ne yapıyorsun derken artık ciddi ciddi troll olarak takıldığını söyledi.
sonra şöyle bir entrylerini düşündüm. vay anasını dedim. Uludağ Sözlük'te günde misal 1000 entry giriliyorsa, bu yazarın "troll" olarak yazdıkları rahatlıkla ilk 100'e girer, hatta ilk 50'yi bile zorlar.
Yani kumaşında yok trollük, kalitesizlik. istese de kötü yazamıyor, basitleşemiyor, en kötü haliyle bile eli ayağı düzgün şeyler çıkıyor ortaya, istemeden, içgüdüsel.
işte bu yazarlara "kaliteli yazar" diyoruz. Birtakım oylama programlarıyla veya arkadaş desteğiyle en beğenilenlere sekiz on entry sokmak değil iş. Etliye sütlüye karışmayıp karmaları 1000'e 1500'e çıkarmak da değil.
iş yazdıklarından kalite akması.
Böyle yazarlara çok ihtiyacı var buranın. Hayırlısı diyelim...
bir ara entry ve başlık sayısı oranına bakarak zirvelerde çıkarmaya çalıştığımız yazar tipidir. eğer bir yazarın entry sayısının başlık sayısına bölümü 10'dan büyükse o yazar harbiden de çok faydalı yazar değildi. tabi bu bahsettiğim nerden baksan 5-6 sene önce yapılan bir muhabbetti. şimdi entry sayısı başlık sayısına bölününce 100'den büyük çıkan yazarların sözlüğü oldu burası.
Uludağ sözlüğün gece tayfasıymış.
Edit: Gündüz tayfası olarak trollsüz, sadece duygusal yükü fazla olan bu tayfayı, yazarları seviyorum keşke bir klonlarıda gündüz olsa...
kalitenin amacı müşteri memnuniyeti olduğuna göre kaliteli yazar da müşterileri yani okuyucuları memnun eden yazardır. bu memnun etme çabası güldürmek, düşündürmek, güldürürken düşündürmek, düşündürürken güldürmek, ağlatmak, dumura uğratmak, vb şekillerde ortaya çıkabilir. tamamen yazarın kişiliğine ve dünya görüşüne kalmıştır.