bugün

Genel olarak kaliteli olanın pahalı olduğu düşüncesidir. Hemen hemen doğrudur da. Aldığınız bir kıyafet iyi bir markanınsa, uzun süre kullanabilirsiniz. Ancak kötü ve ucuz bir mal, tek yıkamada mahvolabilir.
kaliteyi ucuza alamazsın.
cevabı 'her zaman değildir' olan sorunsaldır.
brainiac yada o tarz bir rogramda izlemiştim yıllar önce bu sorunsalı tartışan bir grubu. arabanın arkasına beş dolarlık bir kot pantolon ile yüz yirmi dolarlık tasarım bir kotu bağlayıp taşlık yolda sürüklediler. sonra bu ikisini mağaza cam ekanına koyup, gelip geçene hangisi beş dolar, hangisi yüz yirmi dolar diye sordular. çoğu kişi beş dolarlık kotun daha kaliteli malzemeden yapılmış olduğuna kanaat getirip yüz yirmi dolarlık tasarım pantalon olduğunu iddia etti.
kaliteyi ucuza alamayabiliriz. bunu anlayabilirim.
ama her pahalı da kaliteli olacak değil.
ya arkadaş, bakıyorum kimi mağazalara, bariz iğrenç yer silinmeyecek kazaklar elbiseler falan,
ateş pahası.
acaba etiket fiyatı 50 ve üstü olunca daha mı güzel görünüyor gözümüze?
anlamış değilim.
de-ği-lim.
hele şu giyince koyuna benzeten belden kemerli yelekler yok mu?
o yelekleri tasarlayan kafadan istiyorum ben.
o kafa yoksa, onları bilmem kaç lira para verip giyen kafadan istiyorum.
evet.
sorunsal olmayan durumdur.arkadaş tabiki kaliteli olan pahalı olacaktır yoksa pahalı şeyleri nasıl satacaksın.
Genelde arabalar da iş böyledir; ancak diğer ürünleri ele alırsak bana sadece markalaşmanın sebebiyetin den doğan fiyat farkları gibi geliyor.
Aslında değildir. Bir parfüm aldığımızı düşünelim günde 1 kez koltuk altımıza kötü kokuyu engellesin diye sıktığımızı farzedelim. Ucuz olanın etkisi 6 saatte kaliteli olanın etkisi ise kabaca 24 saatte geçerse, biz ucuz olan parfümü kaliteli olana kıyasla dört kat daha hızlı bitireceğiz fakat aradaki fiyat farkı büyük ihtimalle dört kat olmayacağı için aslında kaliteli parfüm ucuz olana oranla daha verimli ve parasının hakkını vere vere kendini kullandırır. Hem öyle isilik, kızarıklık gibi ucuz ürünün yan etkisi altında kalmazsınız.
dedemin bir lafı vardır; pahalıysa vardır bir hikmeti, ucuzsa vardır bir illeti.
sorunsal değil gerçektir.
rahmetli dedemin bir lafı vardır; herşey yalan söyler, para yalan söylemez.
sezon sonu indirimlerinden faydalanarak alınan ürünler için konuşacak olursak böyle bir sorunsal yoktur, bazen pahalı olmayabilir kaliteli olan. ha eğer iktisadi meselelerde akıllı adımlar yerine günlük yaşamayı tercih ediyorsanız kaliteli olan pahalıdır çünkü kalitesiz olana ödediğinizden fazla ödüyorsunuz sonuçta.
her şeyi yerinden alma durumu sözkonusuysa ve eğer yer türkiye ise evet, kalite pahallıdır. para gerçekten kaliteye verilmişse önce pişmanlık sonra uzun süren bir kullanma yada giyme memnuniyeti yaşanır. kaliteyi ucuzlukta aramak ise önecekinin tam tersi bir durumdur; geçici bir mutluluk sonrasında da yerine keşkeler nerden aldım bu beşpara etmez şeyi düşüncesine bırakır.

özetle, kalite belki el yakar ama sonunda yüzde iyiki de almışım şeklinde ince bir tebessüm bırakır. *
Pahalı markaların satış stratejilerini yerle bir eden akıllı insanların güzel sorusu.
hiç kimse daha kalitesiz üretmeden daha ucuza satamaz bir malı. benim nezdimde - üçkağıtçılık işin içine girmediği durumlarda tabi - her zaman kalite pahalıdır. evet.
Kaliteli olan pahallıdır ama asıl sorun marka ugruna ne kadar kazık yedigindir.
bir ingiliz atasözü: kalitesiz mal alacak kadar zengin değilim.
yoktur öyle bir sey. Popüler kültürün dayatması. Sadece logoya yüzlerce lira veriyoruz. Sanki bilmiyor muyuz ?
vodafon'un reklamında "pahalıymış amma kaliteliymiş, siz de aynı şeyleri dinlemekten bıkmadınız mı" diyerek karşı çıktığı önerme.
(bkz: sorunsallı başlıkların bir sorun oluşturması)

(bkz: sorun bende değil sende)
asıl sorunsal "pahalı olan kaliteli midir?" şeklindedir.
başka ülkeler için geçerli olsa da ülkem için pek geçerli değildir. ülkemde öyle tekeller var ki ticaret yaparken yurtdışından en pahalılarını getirirler. onları satmak isterler. örnek olarak geçen sene ilaç firmalarıyla anlaşarak ilaç fiyatları düştüğünde eczacılarımız çok rahatsız olmuştu. çünkü 100 milyarlık ilaç satmak için daha çok ilaç satmaları gerkecek ve ciroları düşecekti. öyle ilaçlar var ki türkiye de yok. nedenine gelince o kadar ucuz ki ithal etmeye değmiyor. 50 kuruşluk, hiçbir yan etkisi olmayan aksine gebeler için daha iyi olan tansiyon ilaçları var. ama 50 kuruşluık ilacı türkiye'ye ithal etmek istemiyorlar. çünkü ne eczacı ondan kar eder ne ilaç firması. daha pahalı olan muadilleri getirilir ve 50-100 tl ye satılır.
Mobilyacı arkadaştan naklen:
Vitrine uygun fiyata mobilya takımı koydum. Alan ve bakan olmadı. Aylar sonra vitrinden aldım. Üzerine lüks mallara koyduğum fiyat etiketini astım. Kısa zamanda satıldı.
Not: Her pahalı olan kaliteli değildir. Her kaliteli olan pahalıdır.
evet arkadaşım kaliteli olan pahalıdır. Bir kalite mühendisi olarak bu sorunsalı yıllarca yaşadığımız tecrübelerden net bir şekilde çıkardık. Hammade kaliteli olmalı ki mal iyi olsun dolayısıyla daha pahalı hammadde daha iyi oluyor ayrıca hammaddecilikte outlet yoktur...