kalem ucu kutusu sınavdan önce kaybolur ya da çalınır. çıkarın kalemi kağıdı der hoca. çıkarırsın mutlu mesut yazılı sorularını cevaplandırırken çıt çıt uçlar kırılır. ve bi bakarsın. kalem ucu yok. sınavınn tam ortasında 0,7 ucu olan var mı dersin ve bütün sınıf sanki bu çağrına aynı çağrıyla cevap verir.
-O,7 ucu olan
-0,5 ucu
-0,9 uç
kalemtıraşı olan var mı hocam
kitlesel bir eyleme imza atılır. hoca hay sizin gibi talebelere deyip tamam bırakın kağıtları sözlüm yapıcam haftaya iyi çalışın diyerek sınavı iptal eder. haftasına kendi sahibi olduğu kırtasiyeden tomar tomar uç getirerek ticaretine sınıfta da devam eder...
inceliği kalınlığı farketmeden alınan şekil şekil uçlu kalemler ve bu kalemlerin getirdikleri...
0.7'si makbuldür uçlu kalemin. neden?
çünkü sınıfın geneli o ucu kullanmaktadır. sınavın başlamasına dakikalar kala (kız ya da erkek farketmiyor bu gibi durumlarda) en tiz sesi ile oturduğu yerden ayağa kalkıp kendini yırtan bünye şöyle der;
-0.7 ucu olan var mıee!?
o an herkes panik olur. olmadım diyen yalan söyler arkadaş! şurda biz bizeyiz kendimizi kandırmayalım. kimisi pintidir saklar kendini ''ulan benim kaç uç kullandığımı biliyor mudur acaba?'' diye pısar iyice oturduğu yere. kimisi de en arka sıralardan zıplar gelir elinde bir adet uç ile. (isteği yapan bayan olursa bu uygulama geçerlidir)
netekim sigara tektekçiliğinden * daha beter bir hadisedir. ve bu çığırtkanlığı yapan bünyeler'e iyi gözle bakıldığı pek söylenemez.