bazen yolda yürürken kendi kendinize dersiniz ki.. olm kaldırımdan yürü gelir malın biri vurur sen suçlu olursun efendi ol. ama bakarsınız kaldırım yoldan daha tehlikeli ve yorucudur. o zaman belediye başkanına selam edersiniz.
çok can yakar o direkler. elinde sınav notları ayağında bir karış topuklusu ile hem notları ezberlemeye çalışan hemde sınava geç kalmamak için hızlı hızlı yürüyen kızların çarptığı en çok şeydir bu direkler.
kaldırımın ortasından öyle giderken o direği oraya diken kurumun sana girsin deme şeklidir. aynı kurumun bu amaçla kullandığı diğer bir alet de faturalardır.
türkiye'deki bürokrasinin sonucudur. hani bazen görüyoruz ya, aynı yolu 3 kere kazıp 3 kere asfaltlıyorlar kısa bir süre içerisinde. işte onun gibi birşey. deplase olması gereken direğin mevuzat ve yazışma süresi gereği oradan kaldırılmaması. sebebi de devlet kurumlarının (tedaş, iski, ptt, telekom, igdaş) gibi kendi aralarında koordineli çalışamaması durumu.
bürokrasiye de bir iki örnek verelim.
kamulaştırma yapılmadan bir yol yapılamaz. işlemler biter, yeni yolu yaparsın. tedaş ortalıklarda yoktur. direk de kaldırımın, yolun ortasında kalır.
ya da
bir mahallenim bir yoluna asfalt yapılacak diyelim. belediyeler genelde bunu yapmadan önce ilgili diğer kurumlara yazı ile bildirirler. bu yazının diğer kurumua gidip dikkate alınma ve cevaplanma süresi en az 2 aydır. bu arada halk belediyeye bastırır. şu yolu lütfen yapın, çamur içinde kaldık diye. belediye de mecbur kalır gider yapar. asfalt yapıldığının ertesi günü de doğalgaz, iski, tedaş falan gelir, argadaş ben buradan ana hat ya da servis hattı geçirecektim der ve yeni yolu kazar. giden bizim vergilere olur.
yaya kaldırımının ortasında elinde tespih ile dikilmiş, ağzında sigarası çapraz duran, ağır ağabey(!) pozları kesen ergenden farksız bir direktir. tedaşın veya türevi kurumların müdahalesine ihtiyaç duyan bir direktir.
Koşmayı, bisiklet sürmeyi engeller. Birde daracık kaldırımda iki kişi yan yana giderken muhabbeti birkaç saniye de olsa bölen mühendislik daniskasıdır.
şehircilikten zerre anlamayan, adam sende zihniyetinde o direkleri büyük bir beceriyle zaten 2 metreyi bulmayan kaldırımın tam ortasına dikebilen embesil belediyecilerin, mühendislerin ve diğer katkıda bulunan kaz kafalıların eseridir.