- sigaran var mı?
+ anlamadım?
- sigara diyorum, varsa bir tane versene.
+ ay inanmıyorum ya!
- ney?
+ hem kırmızı giymişsin, hem de sigara içiyorsun. manyak mısın be?
- hey allah'ım.
kırmızı bir tişört giyip altından göbeği saldıktan sonra son derece anlamsız bir eylem olacaktır.
kusura bakmayın ama haftasonlarında balkonda mangalı yellerken kırmızı kazak giymiş bir adamın kazağına da hiçkimse bakmaz. herkesin gözü ekmeğin arasına koyup vereceği köftelerdedir zira. ondan sonra kırmızı giy kalbini sev... var mı böyle birşey? hem ben kalbimi seviyorsam bile bu kalbimle benim aramda olan birşey kimseyi ilgilendirmez. kırmızı giymediğim zaman da kalbimi sevmediğim anlamına gelmez. bir gün giyersin iki gün giyersin hadi üçüncü gün de giydin diyelim eee? nereye kadar? "mal mısın oğlum sen!" demezler mi adama? kırmızı giymedim diye karşıma geçip "yoksa kalbini sevmiyor musun hain!" diyen olursa "makinede duruyor kardeşim hanım yıkasın yine giyicem!" şeklinde savunma yapmak zorunda kalmak da istemem işte o yüzden kalbimi deliler gibi sevdiğim halde giymiyorum kırmızı.
hayatta hiç kırmızı bir giysim olmadığı için* kalp krizi geçirdim diye düşünmeme sebep olan slogan. ne olur ne olmaz diye kırmızı don giyiyorum artık.**
sigara içiyorum kırmızı giyiyorum gibisinden bir kampanyayla misilleme yapılabilecek saçma kampanya. daha aktif, daha faaliyete yönelik bir kampanya olsaymış hoş olurmuş. kırmızı giyip kalbimi sevdim, e şimdi?
lan lavuk musun stres neden kalp hastalığına neden oluyor bunu açıklasana madem. neymiş stress. kronik kas kasılması? stresi olup da kas kasılması olmayan var mı? yok. yok ama ben onu ilaçla açacam, nah açarsın!
kalp ve tansiyon mesela birbirini tetikler. çünkü kişi bağıramıyodur yutuyodur hep öfkesini kasıyor göğsü tabi bunu yaparken. noluyo kronikleşince? kas kasılı kalınca damar da büzülüyor sinirsel çünkü bu sefer dolaşım yavaşlıyor damar esnekliğini yitiriyor rahat değil bu sefer de yağ partikülleri birikiyor habire al sana damar sertliği. modern tıp da tutup o yağı eritecez diye asit veriyor kana. bu sefer asit su çeker. damar iyice büzülür. o yüzden ilaçla tedavi uygulayan kalp hastaları 5 yılda iptal olur iğne bile almaz damarları sonra bi de damar nakli yaparlar. resmen iğrenç. bir arkadaşının babasında görülen bir durum bu hem de sonuna kadar. hastaneye bi tip gelmiş aortda yağ birikmesi var neyse ki kalın damar daha kolay çözüyorlar. adam 2 yıl sonra tam aynı bölgede gene aynı vaka şeklinde gelmiş dosyasına bakmıştım. neden sadece orada yağ birikiyor aq 2 yıl önce temizlemiştiniz? cevap yok genetik diyip geçiyo lavuklar. cevabı oradaki kan akmıyor işte herif orayı öyle bi kasmış ki 2-3 yılda bir sürekli anjiyo olmak zorunda. biliyolar aq da işlerine gelmiyor, maksat ayağınız alışsın. stresten uzak durun diyip duruyolar.
şimdi ben mor giysem ne kırmızı giysem ne? kırmızı satmak için kurulan komplo kampanyadır bu. sinir ettiniz, stress oldum şimdi.
tüketim olsunda ne bok olursa olsun diyen pis kapitalist anlayışın insanların sağlıklarını kendilerine malzeme yapması. gidip kırmızı giyecekler alıp tüketelim değil mi? yakamıza ufacık bir rozet taksak olmaz mı? veya birbirimize kalp sağlığının öneminden söz etsek olmaz mı ! yok ! illaki satın alacağız kırmızı giyecekleri. kaç kişinin kıpkırmızı giyeceği vardır? zaten işin ince tarafı da orada kırk yılda bir yılbaşı vs. diye satılacak şeyleri her zaman sattırmaya çalışacaklar.
kırmızı giy kalp krizinden ölme gibi bir anlamı bulunan gereksiz kampanya. bunun yerine insanları bilinçlendirerek kırmızı giyip sizde destek verin tarzı bir proje üretselerdi çok daha mantıklı ve güzel olurdu.
(bkz: ne yani kırmızı giymeyen ölüyor mu)??