kalbin kırılması

entry60 galeri6
    35.
  1. Birilerinin:"kalbini kırmak istemiyorum." deyip inatla kırmalarıdır. Üzücü durumdur. Bunu yapan erkekten hoşlanıyorsanız bir zaman ağlarsınız bile. Sarf edilen sözler, yapılan hareketler kalbi kırar. Hele kız duygusal, oğlan 1 gecelik modu ise.
    3 ...
  2. 34.
  3. içinizden bi şeyin hakikaten kırıldığını, eksildiğini hissettiğiniz o an. Gerçekten canınız yanar. Kalbinizin tam ortası bi sızlar. Olur yani.
    0 ...
  4. 33.
  5. kalbin biri tarafından paramparça hale gelmesidir.

    bu samimi bir şekilde dile getirilince kimine göre siyaset yapmak olur.
    1 ...
  6. 32.
  7. Kalp kırılması,bedeni inciten gerçek acılardan çok daha acıdır.kırılan kalp bir daha eskisi gibi olur mu bilinmez...
    1 ...
  8. 31.
  9. ayak burkması, bir uzvunuzun yanması, bir yerinizin kanaması gibi hissediliyor. mecazi değil gayet hissediliyor. ikiye mi bölünüyor, üçe mi dörde mi bilmem ama gerçekten çok can yakan bir olay. işin kötü yanı alçıya falan da alamıyorsun mübareği; biri gelecekte, mutlu olacaksın da, tekrardan seveceksin de sevileceksin de o kalpteki kırık yeniden kaynayacak... zor iş vesselam.
    12 ...
  10. 30.
  11. herhangi bir şeyler yüzünden kalbin kırılmasıdır.kalbinizin kırılması hayatta yaşayabileceğiniz en kötü olaylardan birisidir. Kırılan kalbin tamir edilmesi hiçte kolay bir iş değildir. ancak hayatın akışına ayak uydurabilmek ve hayatın güzelliklerini yeniden keşfedebilmek için kırılan kalbinizi sizden daha iyi kimse iyileştiremez...
    0 ...
  12. 29.
  13. hemen hemen hergün yaşadığım birşey. yoruldum.
    0 ...
  14. 28.
  15. "eheheheh" diye dolaşırken laps diye cereyan eder. "kocaman adam oldun, laylaylom dolaşma artık" deme şeklidir hayatın. acıların ve iç sıkıntılarının oluşturduğu dünyaya hoşgeldiniz, sizi şöyle alalım.
    0 ...
  16. 27.
  17. ilki en acılısıdır, kocaman kırılıverir, çatırtısını dışardan bile duyarlar. sonra her defasında daha az duyulur olur sesi, sen içinde duyarsın, anlamazlar, bilmezler nasıl kırıldığını, sonra tank gibi ezip geçiverirler üzerinden, tuz buz olur yüreğin, parçalar her bir yerini, için kanar, hissetmezler.

    öyle çok kırılmıştır ki, artık kırılmaz sanırsın oysa her darbede daha da ufalan parçalar kan dolaşımına karışır. büyük dolaşıma karışanların acısı daha uzun sürer, küçük dolaşıma karışanlarsa ciğerlerine batar, kan kusarsın, dışardan görenler ince hastalığa yakalandın sanarlar, bilmezler.
    3 ...
  18. 26.
  19. ansızın olur. böyle kocaman bir boşluğa düşüverir insan.
    2 ...
  20. 25.
  21. amaaannn sabahlar olmasın anacığım durumudur kesinlikle.
    1 ...
  22. 24.
  23. karşınızdaki ister arkadaşınız ister aileden biri olsun yada sevdiğiniz,
    siz anlamamak için verdiği uğraş,
    inadına kalbinizi acıtması sonucu hissedilen duygudur.
    sızım sızım sızlar kalp.
    çünkü bu arada içi kanar...
    1 ...
  24. 23.
  25. tamiri mümkün olmayandır. kırıkları batamaya baslayinca can yakar.
    1 ...
  26. 22.
  27. kalbin, vücudun en sağlam organı olduğunu gösterir. düşünsenize odun gibi kemikler kırıldı mı zor düzeliyor, hele aynı yerden ikinci kez kırıldı mı toparlanamıyor, bu garibim kalbimiz ömrü hayatımızca ne kadar çok kırılıyor ama görevine devam ediyor. kendisini tebrik ederim.
    0 ...
  28. 21.
  29. kırıldığında hiçbir sesin duyulmadığı hadisedir.
    ne bir şangırtı ne bir güpürtü.
    yalnız gözlerde derin bir karanlık bırakır.

    herkesin kalbinin bir kırılma eşiği vardır. kalp ne kadar sağlamsa kırıldığında onarması da o kadar zor olur.

    o hikayeyi çoğunuz bilirsiniz.

    bilge bir adam oğluna der ki;
    "ey oğul al bu tahtayı ve kırdığın her kalp için bu tahtaya bir çivi çak."
    uçarı bir çocuktur oğlu ve lafını sözünü de bilmeyen biridir.

    zaman içinde tahta öyle bir hale gelir ki çivi çakacak yer bulamaz çocuk.
    babasına durumu anlattığında babası der ki;
    "oğlum çok kalp kırmışsın ama kırmak marifet değil zor olan onarmaktır. hadi şimdi kalbini kırdığın tüm o insanlardan özür dile, gönüllerini al. ve barıştığın her insan için bu tahtadan bir çiviyi sök."

    çocuk bu öğüdü tutar ve kalbini kırdığı herkesten özür diler, helalleşir.
    ve bir süre sonra tahtada hiç çivi kalmaz. çocuk neşeyle ve gururla babasının yanına koşar ve
    "baba bak tahtada hiç çivi kalmadı!" der.

    baba "aferin oğlum" der ve tahtayı eline alır. üzerindeki delikleri oğluna gösterip şöyle devam eder sözlerine;

    " çivileri sökebilirsin ama izlerini asla kaybedemezsin!"

    ve yunus'la bitiriyoruz:

    ak sakallı bir hoca
    bilmezdir hali nice
    emek vermesin hacca
    bir gönül yıkar ise...
    0 ...
  30. 20.
  31. insanlara kayıtsız sartsız guvenmenin belki de fazla paylasmanın sonucu olan, kalbinizi kıran kisiyle zaman icerisin de tekrar brilikte olsanız, aranız duzelse bile hic bir seyin eskisi gibi olamayacagı durumdur zira kalbinizi kıran kisi bir gun kendi kalbinde de aynı seyi hissetmeyi garantilemistir. (bkz: gun olur devran doner)
    0 ...
  32. 19.
  33. 18.
  34. bir insanı silmeyi sağlayan son noktadır. duygularınız üstün geliyorsa, iyice toz haline geldikten sonrasını bekleseniz de, bitiş kaçınılmazdır. süre değişse de, son hiç değişmez.
    2 ...
  35. 17.
  36. kalbin duygusal yönden incinmesidir, en iyi ilacıysa başka bir kırık kalbin parçalarını toplamak ve ona destek olmaktır.
    0 ...
  37. 16.
  38. 15.
  39. etten bir organın; dil yarasına kurban gitmesidir.
    zaten kalp yerine daha çok gönül derim ben bu yüzden.
    0 ...
  40. 14.
  41. genellikle ağızdan çıkan bir sözle vuku bulur.
    bunun içindir ki, bin düşün bir söyle demişlerdir büyüklerimiz.
    zira hiçbir şey için ikinci bir şansınız olmaz.

    (bkz: söz ağızdan bir kere çıkar) ama buna rağmen maalesef; (bkz: dilin kemiği yoktur)
    1 ...
  42. 13.
  43. içindeki duyguların yara almasıdır. kırılma öncesi gibi değildir hiçbir şey. tamir olmasa da bir süre daha idare edebilir. ama kırıla kırıla savrulur sağa sola. parçaları gözle görülmeyecek kadar küçüktür artık ve kırılacak bir kalp de kalmamıştır sonunda. içindekiler de çoktan kayıplara karışmıştır. tamir etmek bile zorken, yeni bir kalp yaratmak artık imkansızdır. dönüşü yoktur.
    1 ...
  44. 12.
  45. şöyle birşeydir: ciğerlerini patlatırcasına nefes almak istersin ama alamazsın keşke dana ciğerim olsa dersin ama insansındır; göğsün büyür büyür büyür ciğerlerine baskı uygular göğüs kafesin daralır, kaburgaların dar gelen sütyen kopçasıdır ha patladı ha patlayacak. çamlıca tepesinde bile olsan nefes almazsın istediğin gibi bir süre sonra başın döner, cezaevinde maltada volta atmaktan yorgun düşen ayaklar gibi olduğun yere yığılırsın, ellerinin üstünde doğrulmaya çalışırsın bir çocuk gibi, kalkamazsın ayağa miden bulanır kusmaya başlarsın ama bir şey gelmez safradan başka ha gayret biraz kusarsam belki rahatlarım dersin son bir gayretle parmağını küçük diline değdirirsin hah bu sefer tamam dersin kocaman bir kütle ağzından yere yuvarlanır baka kalırsın kırık kalbinin ardından...
    1 ...
  46. 11.
© 2025 uludağ sözlük