kalbin bir köşesinde saklanan kişi

entry36 galeri1
    26.
  1. 27.
  2. kalbin ortasına doğru taksis hareteki yapması gereken kişidir.
    0 ...
  3. 28.
  4. ölen sevgilidir. hayat devam eder fakat her zaman kalbin ve beynin bir köşesindedir.
    0 ...
  5. 29.
  6. ansızın bir şarkıyla hortlar saklandığı yerden, boğaza bir yumru gibi gelir oturuverir.
    bazen annedir, babadır, kardeştir... bazen de eski bir arkadaş... bazen de olmaz olasıca sevgilidir işte.
    1 ...
  7. 30.
  8. kalbimize gömdüğümüz kişidir. ya da gömmeye çalıştığımız, bir türlü unutamadığımız, uzun süre unutamayacağımız...
    0 ...
  9. 31.
  10. 32.
  11. biraz kalır, paşa gönlü isteyince kalbinizi kan revan içinde yerinden söküp çıkarır ve gider...
    1 ...
  12. 33.
  13. ismi çoğu zaman saklı, çoğu zaman yasaklı kişidir o. hatırlamak istemezsin, hatırlamaktan yorulmuşsundur zira artık. gülümseten ve acıtan anıları topyekün sana ağır gelir. evvelden her dakika düşündüğün, bazen gülüp bazı ağladığın bu hatıraları hep karanlık gecelere, yatakta büzüştüğün o soğuk gecelere saklarsın, belki uzun uzun yâd etmek için, belki hiçbir detayını atlamadan hakkını teslim ederek anmak için, ama bir sebepten yaparsın, daha da köreltirsin geceni, çalarsın ertesi günün mutluluğundan biraz biraz...

    ister erkek ol en delikanlısından, ister sabırlı bir hanım ol, ister nişanlı ol, ister evli, senin de sakladığın, senin de vaktiyle odana kapanıp usulca ama acıyla uğruna ağladığın bir isim var, sen de biliyorsun. kalbini bambaşka birine açtın, o biri de doldurdu misal, sevgilere boğuldunuz. kimse bilmez, kimseye söylemezsin, kendine bile söylemezsin ama o, hala orada bir yerlerdedir, bilirsin. sorarlar sana reddedersin, kendine sorarsın reddedersin, ama ruhani uzlaşı hep bu gerçekle yaşamak zorunda olduğun noktasında sağlanır. sen o ismi, şu kısacık ömründe hep kalbinde saklayacaksın.

    bir süre sonra acıtmayacak, hatırlanmayacak veya eski mahiyetini yitirmiş olacak lakin, bir isim, en azından yalnızca bir unutulmayacak isim bâki kalacak. meşhur söz der ya, bir ben var benden içeri diye. bir o var, senden içeri aslında. hani mantığa yanaşacak olursan, belki hiç tanımamış olsan mesela, ismini, cismini, sesini, bilmesen ve şu gün şu saatte tanışsan zat-ı şahane ile, sevmeyeceksin? sevsen de öyle kalbinin en derin ve en ince kıyısına, en çözülmez mühürle gömmeyeceksin? kim bilir... şayet bu yaşa gelmişsin de hala seni acıtan, önemsemeyen bir insanı sevecek olursan tekrar, zaten sorunlusundur ha? tedavi filan olman lazım gelir, o zamanlar gençtin, tazeydin, körpeydin, masumdun, bağımlıydın, zaaflıydın ve yumuşaktın sen....

    şimdi ise öyle misin? en fazla kalbinin bir kenarı çürük, o kadar.

    gelse oturuverse karşına, seviyorum seni dese, hatalıymışım dese, o gözlerle, o sesle tekrar muhatap olsan. o vücut karşında kanlı-canlı tekrar dikilse ve sana hitap etse, ne yapacaksın? çokça sordun kendine, hangi cevabına uygun davranacaksın? yakıp gemileri, affedip kapılacak mısın aşkına? bizden geçti diyerek ağlaşacak mısınız iki hüzünlü adêm? yoksa acısını çektiğin her saniyenin, gördüğün her kabusun ve ağlayarak uyandığın her yeni günün hesabını mı soracaksın çatır çatır? bak ben senin için kalbimi kanattım yıllardır, ben böyle müthiş bir insandım, sen böyle kötü bir insansın ve şimdi üzülmelisin diyerek, o acıyı ona yaşatmayı mı deneyeceksin? yoksa o isim ile karşındaki artık aynı insanlar değiller mi? karşındakini mi seviyorsun hala, kalbindekini mi?

    ilk aşk veya büyük aşk, sana mirası işte budur. yaktığın sigaranın dumanında, çektiğin o nefesin ucunda kıyısında bir yerlerde, uyuyamadığın bir kaç gecenin belirli karanlık dakikalarında, her yeni sevgilinin gülüşlerinde, her defa yeni bi sevgili için heveslendiğinde, bu acı hep var olacak, güneşin, yıldızın ve ayın, amacın, sebebin ve anlamın, dünün, bugünün ve yarının, geçmişin ve geleceğin, çiçeğin, balın, hususi ilgin, aynan, aldığın nefesin, ışığın, karanlığın, sesin, suskunluğun veya feryadın, pırıltın, neşen, dostun, kardeşin, kadının, adamın, aşkın, özlemin ve adlandırabileceğin her görüntü, her güzel şeye atıf ettiğin bu isim, kalbinde bir yerlerde saklı olurken, sen ondan sonra yaşadığın bu hayatın, onsuzluk sonucu yaşanmaya başlanmış bir özet hayat olduğunu kabul ederek, çırpınarak mutlu olmaya, mutlu olduğuna inandırmaya uğraşacaksın kendini.

    her neyse, merak etme, yalnız değilsin.
    1 ...
  14. 34.
  15. 35.
  16. kalpte kalsa saklanır sorun değil de, kafadan atılamıyor.
    0 ...
  17. 36.
  18. Bir güzel köse yapılmıştır ona , böyle padişahların oturduğu koltuk gibi. Hep oradadır. Arada hatırlanır
    Sonra hayat devam eder.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük