yaralı ceylan ne kadar tehlikeli ise kalbi kırık bir kadın da o kadar tehlikelidir. hani sadece söz söylemekle kalsa iyi. bazen fiziksel saldırı da bulunabilir. bunun da suçu toplumsal gelişim sürecinin aslında gelişmekten daha çok gerilemeye gitmesinde saklıdır.
ama yine o sözü söyleyeceğim
--maymun!
bu ilk sözü kime söyleyeceği çok önemlidir.eğer sevgiliden kırılma mevzusunu arkadaşına anlatmak için başlamışsa : " allah belasını versin , köpek ben bunu ettim o da bunu etti biliyonnnn muuu" diye zırlar.aradaki küfürüleri hayal etmek lazım cümle bu kadarla başlıyosa. eğer kırgınlığını sevgiliye belli edicekse vicdan yapar güya çirkefi oynamaz ve başlar: " sen bana bunu yaptığında benim yüreğim şöyle incindi böyle bıdı bıdı oldu" diye. ne ikiyüzlülüktür. ama aslında her ikisinde de içinden geçen tek şey " ulan piç sana neler yapıcam sen dur" dur.
kalbi kırılmış kadın eğer eşinse, senden öyle bi intikam alır ki, ondan sonra kimin neresi kırılır, artık görürsün. hatice de sen, netice de o kazanır. benimki bana "bunu senin burnundan ben de fitil fitil getiririm , merak etme sen" der. söyleyeceği ilk şey bu olur.
gerçekten kalbı kırılmışsa hiçbirşey söyleyemeyecektir.
ciğerlerinin donduğunu sanar.soğuk birşey aktığını sanar ve o hissiyat da insanı konuşturmaz.boğazında düğümlenir söz.gözleriyle anlatır bir kelime yargısız kalır ama konuşamaz.
bu yüzden kalbı kırılmış kadın konuşmaz.