ve bunu yaparken zaman, mekan farketmez. kendi kendini harabeder, kendisinden başkasına zararı dokunmaz. ha tabii ki gururu olan bir erkekten bahsediyoruz. yoksa gidip kızın evinin önünde bağırıp çağırır, ortalığı ayağa da kaldırabilir. ama erkek adam, sevince sever arkadaş. öyle bi sever ki, ağzına sıçan kızın kılına genede zarar vermez.
küçükkendi o ağladığımız zaman istediğimiz şeyin bize alınması. şimdilerde ağlamak fayda etmiyor kopup giden gönül parçasını geri getirmeye.
genellikle kalbini kıran kadına nefret kusan yazılar yazmaktır.
başka bir kadının kalbinin kadını kırmaya çalışmaktır.
yine o kadının kalbini kırmaya çalışmaktır.
ya da hayat devam edip kadınları ve saçmalıklarını s*klememektir.
yani radikal bir bakış açısı geliştirmek yerine akışına bırakmaktır her şeyi. zordur ama en uygunu budur belki de...
bir şairin de dediği gibi:
"kadınlar uzanır
uzayan yollar gibi
sıcaktan terleyen asfalt misali
bırakırsın giderler
bırakmasan da...
ve kalbini kırdıysa
kısalan şeritler gibi
ardına geçmeni istemedikleri sınır misali
bırakırsın giderler
bırakmasan da..."
karşısındakini seviyorsa onun gibi kırmaya çalışmaz, önce içine atar. zamanla trip atar belli eder kalbininin kırıklığını, sırf içinde birikmesin sevdiği kişi anlasın da tekrar barışırız diye. Trip atınca da kıçına tekmeyi yer. çünkü erkek; kalbinin kırılması gibi bir hakka sahip değildir. *
özetle; biraz vicdanlı erkekse hiç birşey yapamaz.