nazımın geçebileceği bir kişiyse illaki vücut dilimle belli eder hatta samimiyetimize ve duruma göre dile getiririm.
fakat değilse ve kasten yapıldığını düşünürsem; hiçbir şekilde dile getirmem, birden buz gibi olur, mevzuyu tüm sorumluluğu üzerime alarak kapatmaya çalışır ve bir daha asla o kişiyle aramızda herhangi iyi veya kötü bir mevzu oluşmamasına özen gösteririm.
birileri size kalbinin kırıldığını söylüyorsa, hala umut var demektir.
Beklerim sinsice illaki gelir ayağımın dibine.
Zevkle üzerine basar , ileri geri ayağımı sürter ve tükürüp geçerim.
O anda kalpte ne kırık kalır nede çıkık....
sessiz kalmak, susmaktır. duygu anlamında hareketlerdir. fakat bu hareketler nazlanma hareketleri değildir, olmamalıdırda. kalbi kırılan harbi kırılmıştır, nazlanma falan yakışık almaz zaten. ki kalbi kırılandan dil ucuyla özür dileyenin, kalbi kırılan sessiz kalan insana, nazlanma demeside abesle iştigalin alasıdır. ya aslında başa gelmeyince anlaşılmayacak şeyler. her iki taraf için de empatiye bayağı ihtiyaç oluyor böyle durumlarda. iki günlük dünya için diye diye her taraf kalp kıranlarla doldu zaten. ne diyek. hayırlısı.