evet sayin sözlük yazarlari bugun ki konumuz entry adi altinda budur : kalbi dinlemek.
kalbi dinlemek olayi nedir diye söyle bir beyin firtinasi yasadim kendi kendime. hatta en son biten iliskimden yeni baslayan iliskim arasinda ki zaman diliminde karar verdim bu duruma. iyice düsündüm tasindim. derin arastirmalarim ve yasanmisliklarimin arasinda mantigi ve kalbi harmanlayip kendimi bir süreligine terapiye aldi. velhasil fazla uzatip kabak tadi vermeden (ki ben kabagi gerçekten severim ne diye kabak tadi derler anlamam) kisa kesip direk konuya atlayis yapiyim.
öncelikle sevgili okur ve yazar arkadaslarim hanginizin aklina geldi aşki vikipedide arastirmak? benim geldi yaa!
vikipedi der ki : Aşk veya Sevda, tutku ve bağlılık düzeyinde sevme olayı. Olağan sevmeden kişinin duygularını yönetememesi durumu ile ayırt edilebilir! (ve daha bissürü sey vikipediden aski arat bul iste.
yani su cümleden sunu cikarabiliyoruz madem beynimiz duygularimizi yönetebilecek düzeyde güçlü, gerek sinirimizi gerek hüznümüzü gerek heyecanimizi peki neden aska gelince nakavt oluyor bu beyin? çünkü dostum yevksi askta mantik yoktur. eger varsa da zaten o ask degildir. sasirdin dimii sasirdin ilk defa duyuyorsun böyle birseyi. fakat ne kadan gerçek bir laftir. daha düne kadar ask mantiktir mantik yoksa aptalliktir diye bakan ben nasil olurda 'kalbi dinlemeli' diye bir baslik açarim.
söyle ki bir insanoglu düsünün kaza geçiriyor beyni ölüyor fakat kalbi hala onun nefes almasini,yasamasini,kan pompalamasini sagliyor. yani bizi ayakta tutan kalbimizdir. kalp yoksa hiç bir bok yok afedersin genç arkadasim!
-kalbim seviyor diyor ama beynim dalga geçiyor diyor ayselciim!
+kalbini dinle o zaman hayrunisacim!
bu diyalog ne kadar da tanidik. kalbini dinledin mi ne oluyor? sevip seviliyorsun beyninde ki butun süpheler,paranoyalar hiç biri hükmedemez oluyor ona. iste ask oluyor be ask! kafan rahat sadece kalbin atiyor.. ya o seninle dalga geçiyorsa ya sevmiyor bi yerlerine bile takmiyorsa ne olmus? bi süre sonra gider arkasindan aglarsin,zirlarsin sonra ne demis üstad kutsi! 3 gün sonra vur patlasin çal oynasin. ask budur arkadasim görürsün "o"nu vucudunda ki mutluluk hormonlari,cinsel istek hormonlari,adrenalin,vs... gibi hormonlar salgilanir ellerin terler,göz bebeklerin büyür,dilin damagin kurur,"o"nu gördükçe için gider,eriyip bitersin. ya çok yersin ya yemeden içmeden kesilirsin ve daha bir sürü herkesin bildigi bilimum seyler migdede kelebek olaylari falan. beynin mi hükmediyor! hayirrr... tamamiyle kalp ve hormon iliskisi. mantigina da eger uyuyorsa bir gidim tamamdir bu is.
buraya kadar hersey güzel dimi sonra sevgili kisisi avucunda hayatinda olunca o hain olaylar baslar beynin kalbini ezmeye çalisir,kiskançlik krizleri,guven problemli,paranoya,maranoya,süphe, ve gerizekalica aslinda beyinle ilgisi olmayan karakterimizin kirli pis yönünü ortaya çikaran unsurlardir. yapmayin!
sonra ayriliklar,uzuntuler,kuruntular,kendimizi yiyip bitirmeler. geride ne kaliyor ele ? biraz ayrilik biraz huzuuuunnnn! ne birazi adami öldürüyor beee!
o yüzden arkadasim "kalbini dinleyeceksin!" kalbin sana -o seni seviyor- diyorsa bitti... askini yasa ne derler sizin orda carpe diem haci! arin kuruntularindan. dünya 3 günlükse eger 2 günü zehir etme. olursa olur olmazsa zorlasanda gebersende olmaz zaten.
doya doya yasa. aldatiliyorsanda çeker gider zaten. o kadar takilma. aglicaksin yaslan bir omuza gün gelir sende baslarsin mutluluk hormonu salgilamaya. asktir ne menem çeliski hem düsündürür seni hem hissettirir öldürür tüm süpheleri. seçimini yap kalbin mi atsin aga o ufacik beynin mi hükmetsin vucuduna hayatina?
ne döktürmüsüm be ilk uzun yazim. imla problemini salla moderator tanimlamaya gel tanimlamaya.