kalbe söz geçirememek

entry26 galeri0
    26.
  1. "böbreğine söz geçirebiliyor musun?" diye sorarım. kalp de bir organdır, tabi söz geçiremezsin*. duygular kalpte değildir ki duygularını yönlendiremediğinde kalbine söz geçiremediğini iddia edesin.

    "kalp beyinden daha etkili oluyor hareketlerimde." tarzında şeyler diyorsunuz da saçmalığın önde gideni bir cümle kullandığınızı farketmiyorsunuz. duygu da düşünce de beyinde oluşur.

    aşk da beyindedir. aşık olduğunuz kişiyi gördüğünüzde heyecanlanıyorsanız bu da hormonaldir, yani yine beyinle ilgilidir.

    üzüldüğünüzde kalbiniz mi sıkışıyor? o da beyninizdeki duygu ve düşüncelerin etkisiyle vücudunuzda değişiklik meydana getirmesidir.

    tanım: toplum içinde, duyguların kölesi olma durumunda kullanılır.
    0 ...
  2. 25.
  3. mantığının duygularını yenemediği bir nevi çaresizlik durumudur.
    (bkz: Duygularının kölesi olmuş insan)
    1 ...
  4. 24.
  5. aşık olma hallerinde karşılaşılan b*ktan bi durumdur.
    1 ...
  6. 23.
  7. kalbin size geçirmesiyle son bulacak olayların başlangıcıdır.
    0 ...
  8. 22.
  9. adı genelde aşk olan durum.

    daha ergen durumdayken her olayı düşünceyle götürürsün, olayın adı "karı - kız" olayıdır. büyürsün inceden, lise dönemi biter yavaştan, büyüyorsun "a" "koç" ne oldu ya? değişiyor değil mi işler? evet, farkındasın lise bitti. üniversiteye geldin bir şekilde, "ne oldu ya la?" . kafanda bitiremiyorsun artık her olayı, mantığının zorlasada olmayacağı şeyleri yediremiyorsun bir türlü kalbine, kalp bu benzemiyor birşeye, lanet mi olsun? olmasın dur hele bir.

    etrafına bakıyorsun nasılda her insan kendi çapında mutlu, ona benzer bir veya ama sen öyle değilsin kafanda bitirdiğin "eksi" olan bir olay kalbinde hala "artı" nasıl olacak bu iş? yılların gitti " a benim koçum", dağıttın kendini, "yok be abi ne dağıtcam bak dersler filan şahane", geç bu işleri, hayatta varsın ama kaçırıyorsun çoğu şeyi, zaten bu hayat dediğin olay genel bir olay sen tadı ufak şeylerle yakalarsın, ne farkın kalır o zaman odundan, harbi diyorum bak yapacak bir şey yok evet olum tamam, zamanında felaket çarpıldım bir şekilde, ama ne dersen de tecrübe de ister "hadi lan ordan" de, farketmez ben söyleyimde, seni umursamayacak bile, sen bazı şeyleri kafanda yaşıyorsun ya onun haberi bile olmuyor dostum, öyle bu işler, yapman gereken çok büyük şeyler değil, "adam olacaksın" nasıl mı? çalışacaksın olum büyük adam olacaksın sonra "o evlenecek" dediğini duyar gibiyim, bırak gitsin "koç" bırak ne hali varsa görsün, merak etme o kadar küçük bu dünya ki anlatamam sana, çıkacak o günlerde karşına işte, o zaman "tanıma" bu kadar olay ya "tanıma" ciddi diyorum bak, sana dönüp bakmayacak bile, basit olum çok basit, dönüp bakmayacak ama içi içini yiyecek, unutacak filan "aman yaa" filan diyecek, o zaman bas kahkahayı, hemde yıllarca içinde tuttuğun nefesinle. evet; kin, nefret, ne dersen de öyle, ama kalbine söz geçirmeyi filan bırak, kalp zaten seni dinlemeyecek, başka bir olay o. anlatacak ya biri daha benim gibi geç onları, çok kişi anlatacak sana neler diyecekler ama sen "sen" olduğun için varsın unutma "koç".
    1 ...
  10. 21.
  11. sonucunda bir sızı girer kalbe bir bıçak saplanır sanki, yinede söz geçiremezsin yakınamazsın bile ey kalp senin yüzünden oldu olanlar diye, akabinde yaşlar sızar gözlerden bulutlar senin için ağlar..

    bir ihtimallede dünyanın en mutlu insanı yapar sizi, o zamanda güneş sizin için doğar. sizin için uçar kelebekler tek günlük ömürlerinde..
    0 ...
  12. 20.
  13. aşık olmaktır evet. hemde en yakın kız arkadaşına aşık olmaktır. öyle bi bok yemektir ki kalbe söz geçirememek, canını öyle yakar ki, kendi öyle rezil öyle haysiyetsiz öyle kişiliksiz hissedersin ki kimseye anlatamazsın derdini. senin o sikindirik sevgin yüzünden belkide en iyi, en yakın arkadaşını kaybedeceksindir. ama hiçbir şey yapamazsın. kalbine söz geçiremezsin. ezikliğinle yaşamaya devam edersin...
    2 ...
  14. 19.
  15. 18.
  16. kırılırsınız, gücenirsiniz, mantık mı? boşversene. pompaladığı kanın içinde hangi duygular var da bu kadar hızlı hücrelerimize yaylıyor? bu öyle lanet olasıca durumdur ki hiç öldürdüğü görülmemiştir ancak ölüm döşeğine sizi yumuşakça yatırır. sonra sizi orda bırakır. o aslan gibi yüreğiniz sizi o döşekte yalnız bırakır, içinizden çıkar ve sizi uzaktan izler. kendinizi bitmiş ve yılmış hissedersiniz, tabiki kendinizi hissedebilirseniz.

    önceleri asabileşirsiniz ve kendinize kızarsınız. ''neden başgelemiyorum, yumruğumu sıksam daha büyük senden ama bütün mekanizmamı ele geçiriyorsun hem de en olmaması gereken zamanda, yanlış şeylere karşı'' diyerek sızlanırsınız, kendi kendinize. sonraları size tümüyle egemen olur, kendi bayrağını göndere çeker. yavaştan kanınız çekildiği hissine kapılırsınız. kabullenirsiniz yenilgiyi ki bu sizi daha da kahreder ve daha da savunmasız bırakır. ne kadar aciz olduğunuzu düşünürsünüz belki aşağılarsınız kendinizi belki de hayatta yaptığınız en temiz şeyi; sevmeyi , artık onu da yüzünüze gözünüze bulaştırdığınızı düşünürsünüz.

    kalbe söz geçirememek sevmenin, istemenin de ötesindedir. eğer ki kalbiniz kırıklarla doluysa, duygularınızın kullanıldığını düşünüyorsanız, kendinize bunun gibi birçok nedenden dolayı kızıyorsanız ve malesef yine de onu sevebiliyorsanız ve döneceği, ona koşacağınız günü takviminizden silemiyorsanız işte; asıl söz geçirememek budur.
    0 ...
  17. 17.
  18. duyguların mantığı baskılaması durumudur. genelde sevdiğiniz zaman yaşadığınız durumdur.
    1 ...
  19. 16.
  20. sürekli kavga halinde olunur beyniniz arama der kalbiniz ara bir bakmışınız sesi karşınızda soğuk bir merhabayla kızarsınız kalbinize ama laf anlamaz ona hiç darılmaz zordur inatçı bir kalple yaşamak.
    1 ...
  21. 15.
  22. çok kötü ve zor bir durundur bile bile acı çekmektir sizz inadına bazı seyleri silip unuttugunuzu söylesenizde sol yanınızın içten içe sızlamasıdır.
    0 ...
  23. 14.
  24. gönüllü sürdüregeldiğimiz iradesizliktir efendim.
    0 ...
  25. 13.
  26. şu dünyada yapılması gereken en mantıklı şey: akılla hareket etmektir. aklını kullanan kalbi bi kenara rahatça atacaktır. biraz acı çeksen de, ileride bir anı niyetine gülüp geçeceksin.
    1 ...
  27. 12.
  28. kontrolünü sağlayamadığımız tek organdır. bazen alır başını gider, hercaidir. bakakalırsın ardından sessiz, çaresiz.
    2 ...
  29. 11.
  30. Ne söylersen tersini yapar. ibret olsun diye, Taksim Meydanı'nda sallandıracaksın bunun gibi kalpleri... bak bir daha yapıyorlar mı? Sakın sevme diye üstüne basa basa söylediğimiz halde gider aşık olur...
    Gözler görür, gördüğünü yorumlasın diye akla ulaştırır. Akıl süzgecinden çıkan düşünce, ruhumu uyarır ve der ki, "Dikkat! Bu adam senin kalemin, aman uzak dur, çarpılırsın!" Ruh da bunu kalbe yolluyor. Buraya kadar sorun yok, anarşi yürekte başlıyor. Sanki ona demişler ki, git kollarına atıl! Nasıl bir hızlı çarpmaktır, nasıl bir heyecandır sormayın gitsin. Engellemeye çalış istediğin kadar, tutabilene aşk olsun! Tutamayınca zaten aşk oluyor.... Hayır, neyine güveniyorsun ki? Sen, eni konu 250 gramlık bir et parçasısın. Yemek diye koysam karın doyurmazsın. Küçücük halinle! kime kafa tutuyorsun? Ayrıca çabuk kırılırsın, nazlısın, incinirsin. Parklarda köpeklerini gezdirenleri izlediniz mi hiç? O küçük köpekler ne yaramaz olurlar, boyuna posuna bakmadan, kocaman sokak köpeklerine havlayıp, kafa tutarlar. Büyük köpek de şöyle bir bakar, içinden "üflesem düşersin, hadi git, başımı belaya sokma" der. işte kalbin yaptığı tam olarak budur. Boyundan büyük işlere girer, o koca sokak köpeklerine diklenir. Sonrasını tahmin edersiniz. Acaba, köpek eğitim merkezi gibi, kalp eğitim merkezi kurulsa, bu yüreklere beyinden gelen emirlere itaat etmeyi öğretebilirler mi?
    Dünyayı o kurtaracak ya! Sonra onu kim kurtaracak, orası muamma, sorsanız ne olacak der? Aşk için her şeye değer, her acı çekilir der. Sanki acıyı tek başına çekiyor. Sen sadece ağrıyorsun, bu arada bütün vücut seninle beraber kahrediyor. Burnun direği sızlıyor. Gözlerden kanayana kadar yaş akıyor. Akıl fonksiyonlarını kaybediyor. Doğru düşünüp, mantıklı karar alamıyor. Ruh desen depresyonda, bünye çöküyor. Dilde bile tat alma duygusu kayboluyor. Hayatın bütün bağları kopuyor. Sonra toparla bakalım toparlayabilirsen. Zaman geçiyor bu arada, günler, aylar, mevsimler su gibi akıyor. Dışarıda yaşam durup seni beklemiyor ki! Ne deseniz olmuyor. Ne söyleseniz kar etmiyor. Bu kalp işi çok zor. Gönül gideceği yolu kendi seçiyor. Akıl, fikir, el, ayak, ne varsa peşinden sürükleniyor. Hepimiz harap oluyoruz anlayacağınız.
    4 ...
  31. 10.
  32. Kalbe giden yol beyinden,beyine giden yol kalpten.Her halükarda yaptırımı olan kalptir.
    Gayet ki inatçıdır.
    0 ...
  33. 9.
  34. "giyinmek lazım zırhını tak tamda kalbine , elinde dursun kıça girince açılmaz şemsiye." cümlesinin ilk bölümü uygulanamadığı için virgülden sonraki kısmın başa gelmesi.
    0 ...
  35. 8.
  36. kalbe söz anlatmanın yolu, kalbindekini anlatmaktır önermesiyle çözülebilecek hadise. yoksa mümkün mü sizce duygu ve mantığı aynı kefeye koyup kalbi sorgulamak.
    ya beynindekini, ya kalbindekini kabullenmek lazım.
    0 ...
  37. 7.
  38. kalbin zıvanadan çıkması.
    3 ...
  39. 6.
  40. 5.
  41. insanoğlunun en zayıf tezahürüdür, insanı insan yapan şeylerden biridir.
    0 ...
  42. 4.
  43. 3.
  44. aşık olmaktır kimi zaman.düşüncelere söz geçirememektir aslı.kendini kaybettiğini sandığın anda bulmaktır.
    2 ...
  45. 2.
© 2025 uludağ sözlük