zamanında bir kızda böyle bir gülüş görmüş ki yazmış bu mısrayı.
şimdi yaşasaydı mümkün değildi böyle bir şey söylemesi,
çünkü günümüzde hanım kızlarımızın gülüşleri de bir değişik oldu,
"nihohahaha",,"zaaaaa" tarzında,erol taş ve bilal inci karışımı gülüşler yapıyorlar.
Münir nurettin selçuğun bestelediği ve bunun ancak 13. entryde dile getirilebildiği şarkı, sonra türkiyede sanat niye gelişmiyor? gelişmesi mi lazımdı?
khakledon olan eski adından ziyade "münir nurettin selçuk"un bestesi ile bilinir.
güzel, dingin ve mangal istilasına henz uğramamış bir parkı vardır; parkın içinde de halı saha...
güzel, sıcak atmosferi ile -bana göre fena değil- kategorisinde bir kafe vardır içinde ayrıca. civarında lüks kebapçı, eğlence mekanları ve tabii ki kalamış'ın -son yıllarda- olmazsa olmazı marina bulunur.
kalamış'tan, semtten -maç günleri dışında- halen daha bir tatlı huzur almak, huzurlu dakikalar yaşamak mümkündür.
burası körler ülkesiymiş aslında tarihte... karşı kıyıdaki güzellikleri(?!) görememiş olanların gelip yerleştiği bu bölgenin tarihi, geçmişi, bilindiği kadarı ile istanbul'un merkezi olarak adlandırılabilecek (the old town, ayasofya-topkapi sarayı-sultanahmet camisi'nin yer aldığı) tarihi yarımadadan bile çok daha eskiye dayanır kimi kaynaklara göre.
eski hali, deniz doldurulmamış hali şüphesizki daha güzel, daha insani anlamda tar-u mar edilmemişti. ne var ki, geçen zaman bazı ihtiyaçlara ortaya çıkarır, semt kıyısı bugünkü halini alır.
marina, eğlence mekanı, denizin doldurulmasından ziyade; değil bölgenin derbi maç günlerinde neredeyse Anadolu Yakası'nın trafiğini ve/veya bu ve civar semtlerdeki günlük yaşamı külliyen etkilemekte olan ve bu semtin neredeyse sınırlarında yer alan 50 küsur bin kişilik stada herhangi bir yorum yapılmamış olması, söz söylenmemiş olması da ayrıca gariptir.
marina, büyük stad, denize dolgu park, yol, vb. zaman içinde tarihi dokuyu bozmadan, günlük yaşamı, biyolojik çeşitliliği ekstrem -uç noktalarda- etkilemeden var olacak değişikliklerdir, Kalamış da payına düşeni almıştır.
kalamış divan, develi, chocolate, khalkedon cafe, todori aklıma ilk gelen eğlence, yeme-içme mekanlarıdır. hepsi de birbirinden güzel, her ipini koparanın gelemeyeceği, semt ve civar semt sakinlerinin "bizbize" yiyip içebilmesinin sırrı fiyatlar ve kalitesidir. bu da buralarda yaşamanın getirdiği bir farklılık olarak kendini gösterir.
Eskiden bir tatlı huzur almaya gelinirken güzelim sahili doldurulduğunda kızlığı delinen,doldurulan sahiline yapılan marina nedeniyle artık denizi dürbünle görülebilen, eski halini bilenlerin şu andaki halinden nefret ettikleri yer.
not: sezai altekin yerine baska sanatcilar da cesitli zamanlarda diger iki ustaya eslik etmislerdir.
kalamıştan bir vapur kalkıyor, kalkıyor
beresini yan giymiş geliyor, geliyor
gelen yarim, hey , beni arıyor, arıyor
iç rakıyı, iç, yarim geliyor, geliyor
ah berelim, ah berelim
senlen şöyle bir gezelim
ah berelim, ah berelim
sevda önde biz gidelim
sarı fulya mevsimi bahardır, bahardır
mezelerin iyisi havyardır, havyardır
deli eden, ahh, beni bir yardır, bir yardır
kollarında tek bana yer vardır, yer vardır
ah berelim, ah berelim
senlen şöyle bir gezelim
ah berelim, ah berelim
sevda önde biz gidelim
adaların her yanı denizdir, denizdir
gerdanında şu inci ah birdir**, ah birdir
otomobil tut, dünya bizimdir, bizimdir
sür şöförüm, gel bizi gezdir, sen gezdir
ah berelim, ah berelim
senlen şöyle bir gezelim
ah berelim, ah berelim
sevda önde biz gidelim
sözleri:
yok başka yerin lütfu ne yazdan ne de kıştan
bir tatlı huzur almaya geldik kalamış'tan, ah kalamış'tan
yok zerre teselli ne gülüşten ne bakıştan
bir tatlı huzur almaya geldik kalamış'tan, ah kalamış'tan
istanbul'u sevmezse gönül aşkı ne anlar
düşsün suya yer yer erisin eski zamanlar
sarsın bizi akşamda şarap rengi dumanlar
bir tatlı huzur almaya geldik kalamış'tan, ah kalamış'tan.
of of fethettiniz ay parlayarak şen gülerekten
gündüz koya sen gel gece kalsın aya nöbet of
ses çıkmıyor artık ne kürekten ne yürekten
emret güzelim istediğin şarkıyı emret of of
bir tatlı huzur almaya geldik kalamış'tan ah kalamış'tan.