mevzu; o iğrenç kalabalıklara dahil olmak değildir aslında. yalnız olmak da değildir. yalnızlığın güzel tarafını yaşayamamaktır. ne kadar kalabalıkları görmemeye çalışsanız da acı tarafının yüzünüze vurumudur. mesela; bir sahil kenarında yalnız kalsanız , yalnızlığın ferahlığını bulabilirsiniz. kalabalıklar içinde yalnızlık öyle değil ama. sanki yüzünüz bir canlı yayın kamerası gibi gelir o an , insanlara bakarken kalabalıkta , gülen sesler , bağıran insanlar , trafik kornaları vs vs kulaklarınızda vızır vızır gelir. nasıl diyeyim; siz sanki bir yere dalmışsınız da o sesler yankılanıyor gibi işte. anladınız siz.
bu tabir en çok bende sirayet ediyor. herkes birbirine selam veriyor ne bileyim birbiriyle tokalaşıyor ben hep armut gibi onları seyrediyorum. neden öyle oluyor anlamadım. oysa sosyal insanım neşeliyim. benimle de konuşun lan. küstüm be