Ben ya da benim gibi olan kişiler sanıyorum ki kalabalığın en çok gürültüsünden rahatsız olurlar. Zaten çoğu kişi düzgün iletişim şeklini, konuşma adabını bilmemektedir. Yüksek sesle ve karşısındakine söz hakkı tanımayarak bunu gerçekleştirmeye kalkar. Bu da neticede gürültü kirliliği denen rahatsız edici atmosferi oluşturur. Diğer bir etken de kalabalık kitlelerin kişinin göz zevkini bozması ve ruhsal açıdan onu boğması durumu olabilir. Yani en azından bana göre öyle diyebilirim. Bu tarz kişiler kendilerini ortamdan soyutladıkları için asosyal olarak değerlendirilirler. Fakat daha çok anti-sosyaldirler.
home sweet home yaklaşımında bir insandır. evinden başka yerde huzur bulmaz. dolayısıyla sadece gerekli gördüğünde dışarı çıkar. memleket öyle bir hal aldı ki artık her yer kalabalık amk. duraklar, fast foodçular, alışveriş merkezleri, kafeler, mağazalar, her yer... bir de çözmek için çaba sarfeder; ulan bu kalabalık parayı nerden buluyor acaba? çünkü bir pazar günü eşiyle dışarı çıkmış ve 100 lirası uçup gitmiştir. (bkz: ali sami mode on).
dışarı çıkmak;
para harcamaktır.
sahte insanlara, yapay ortamlara tanıklık etmektir.
sosyalliktir diye kimse kendini kandırmasın. çünkü dışarda bir kafede oturanların tamamı cep telefonundan facebook'a giriyor. karşısındakilere paylaşımları gösteriyor ve muhabbet bunun üzerinden yürüyor. hatta bazen muhabbet bile olmuyor. böyle sosyal olacağıma, evde huzurlu asosyal olmayı tercih ederim amk.
kalabalık ortamda göğsüne öküz oturan, yaptığını yüzde yüz bilinçle yapmayan insandır. bence cinayet işlese sorumlu tutulamaz öyle de berbat bir duygudur.
istanbulda yaşıyorsa kaçınılmazdır; bunun ne asosyallikle ne özgüven eksikliğiyle alakası yok. balık istifi gibi dolu ulaşım araçlarından veya oturacak yer bulunamayan mekanlarda boş koltuk aramaktan bıkmıştır, aksi hoşuna gidiyorsa birilerinin o zaman başka.
kalabalıktan nefret etmesinin sebebi kendini kanıtlamaya çalışan üj bej salak sulak insanın komik gayreti olabilir. hele de bu gayretler sonuç verdiyse o kalabalık artık iyyrenç bir yer olabilir.
kalabalık ortamda olmaktan ziyade ortam ile bütünleşme durumları yaşandığı anda daral gelen insan tipidir. sözgelimi konsere gider eğlenir mis gibi kimseyle haşır neşir olmadan, ama iş atıyorum düğüne gelince kolundan tutmacalar halaya ittirmeceler bilmem neler sonracığıma bir de cuma namazı fobisi var ki allah kurtarsın, her zaman şu safları sık tutalım diye içten içten seslenen dayıya dalasım geliyor, ya da ota boka karışan yok şu seccadyi şöyle çek yok kıble böyle yok ebenin amı yok bilmem ne, ulan sık durunca alacağım 27 sevap kalsın o tanımadığım insanın teni koluma değince kusasım geliyor işte, yaz ortasında bu iş kazak giymeye kadar gider, sinirlendim bak yine.
üstüne üstüne gelen , çarpan , bebek arabalarıyla ayakkabılarının üstünden geçen , ileri geçmek için itekleyen tiplerin birini öldürüp yok yere katil olmak istemeyen insandır .
tecrübe ile sabit olduğun şu şekilde açıklanabilir
evde tek başına olmaktan mutluluk duyarlar fazla kalabalığa misafire misafirliğe gelemezler çok zor durumda kalmadıkça evden çıkmazlar
düğün bayram cenaze kabusları olur
okula gitmemek için bahane arayıp dururlar
sokakta yürürken bir o kaldırıma bir bu kaldırıma zikzak yaparlar
ite karışmamak için çalıyı dolanırlar
gittikleri mekanların arka kapılarını ve alternatif kaçış yerlerini ararlar
çatıkatlarını yangın merdivenlerini hesaba katarlar
olası bir durum için acil çıkış planları her zaman vardır
2 kişi otururken aralarına asla girmezler kıyıda köşede oturmayı tercih ederler