ben kimim, nerdeyim, napıyorum şeklinde yaşananan dumurun cadde ortasında gerçekleşmesidir. böyle anlarda yerin, zamanın hiç önemi yoktur. durduğunuz yerde kendinizi sorgularsınız. bu ruh hali geçince farkına varırsınız, kimsenin sizi farketmediğini. sonra sizde 'bende öyle yapayım madem' diye yolunuza devam edersiniz.
nereye gideceğine, hangi aksiyonla eğleneceğine karar verememiş arkadaş grupları tarafından, konuyu mütalaa etme ve akabinde karar verme süreci sırasında gerçekleştirilen eylem. bu süreç ne kadar uzarsa topluma verilen zarar da o kadar artar. yolu tıkaması, etraftaki insanları rahatsız edecek desibelde muhabbet grubun en belirgin özelliklerindendir. grubun konuşkanı ne kadar çabuk ikna edici bir mekan önerisi ortaya atarsa, söz konusu cadde o kadar çabuk kurtulur bu yıkımdan.
belki de bir anlık depresyon halidir. işte o kadar kalabalığın içinde bir başına ve yalnız olmak. o an sahip olduğun derdin,tasanın üstesinden gene sen geleceksin ve sevincini,huzurunu gene sen bir başına yaşayacaksındır.
filmlerde sık sık karşılaşılan eylemdir. oyuncu kişi derin düşüncelerle yürümektedir. derken aklında beliren ve o an izleyicinin bilmediği bir düşünceyle gözlerini pörtleterek yavaşlar ve durur. göz bebeği çılgınca oynamaktadır ve olaylar gelişir...
durup incelemek etrafına bakınmak iyi gelebilir. bu insanlar nereye gidiyor, herkesin telaşı ne acaba diye düşünürsün. hepsinin gerçekten gidecek bir yeri var mı yoksa sadece kalabalığa ayak uydurdukları için mi acele acele yürüyorlar acaba dersin. hele bir de sen yalnız başınaysan toplu halde yürüyen, gülen, eğlenen gruplara bakarsın. gerçek mi acaba arkadaşlıkları yoksa zaman mı geçirmeye çalışıyorlar birbirleriyle bunu düşünürsün.
tabi bu soruların hiç birinin cevabını bulamazsın. cevabını bulduğun tek bir soru vardır. o da bu dünyada ne kadar küçük, gereksiz bir nokta olduğun...