kalabaligin icinde yalniz kalmak

entry29 galeri0
    29.
  1. ergenlik sancısı.

    yalnız kalmak bir tercihtir. bunu tercih etmediğiniz halde yalnızsanız ya da yalnız hissediyorsanız sorunu başkalarında değil kendinizde aramanız lazım.

    siz kapıları açarsanız birileri illa ki içeri girer. büyüyün biraz.

    kimsenin sizi anlamadığı falan yok, siz ne istediğinizi bilmiyor, kendinizi ifade edemiyorsunuz.
    2 ...
  2. 28.
  3. Şebnem ferah şarkısını hatırlatandir.

    Bu kalabalığın içinde yapayalnız hissetmektense, dünyanın bir ucunda bir ucunda bir başımayim.

    O da zor bu da zor. Ama bazen dönem dönem en iyi de hissettiren. Dinlenme molası gibi düşünmek, çok uzun tutmamak lazım.
    1 ...
  4. 27.
  5. “yalnızlık, insanın çevresinde insan olmaması demek değildir. insan kendisinin önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramadığı ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı görüşlere sahip olduğu zaman kendisini yalnız hisseder.” carl jung
    2 ...
  6. 26.
  7. Şu sıralar çok yaşadığım hâdise. Zoraki gülümsemeyle geçiriyorum vakitlerimi okulda sanki. Sürekli bi’ kaçış eğilimindeyim, birilerinden bi yerlerden. Nereye kadar sürecek bu hiçbir fikrim yok ama çok bunaldığım kesin. Bir insan evladına dahi güvenemeyip her şeyi içime atma noktasındayım.
    2 ...
  8. 25.
  9. Her yanım yalnızlık her taraf kalabalık.
    2 ...
  10. 24.
  11. bu aralar çok sık hissettiğim. etrafında o kadar kişi varken aslında çok yalnız olduğunu görünce kendi kendime söylediğim söz.
    0 ...
  12. 23.
  13. zorla evlendirilen birinin kendi düğününde hissettikleri.
    1 ...
  14. 22.
  15. telefon defterinde yüzlerce isim... bir zamanlar birlikte atılmış sahte kahkahalardan izler hepsi. bazıları unutulmuş. bazıları unutmuş...

    onları kandırırken kendini de kandırmışsın aslında. farkına varmamışsın küçük palavralarının, ağlayacak bir omuz arayana kadar. insanlar gülerken sen de onlarla birlikte gülmüşsün. halbuki yukarılarda bir yerlerde size gülen başkaları da varmış.

    sonra kahpeleşmiş düşünebilen her beyin. pusu kurmak dostluk kurmaktan, ihanet etmek yardım etmekten evla olmuş. düşersen elini kimse tutmazmış. ve sen kalabalığın içinde otururken tek başınaymışsın. yalnızmışsın telefon defterin ağzına kadar dolu olsa bile...
    1 ...
  16. 21.
  17. hatta böyle bir yazarımız da var: (bkz: alone with everybody)
    1 ...
  18. 20.
  19. şu ara sıklıkla yaşadığım şeylerden biri .. etraf kalabalık ve ben yapayalnızım .. sanki sesler dışarda ve uzakta bense görünmez bir fanusun içinde .. çıkmaya çalıştıkça uzaklaşıyorum ..
    0 ...
  20. 19.
  21. üç

    saat üç ayaktasın uyku tutmamış yine
    ne yazıyorsun kara kara beyazlar üstüne
    kalem biter hiç güvenme tükenmez diye
    hayat bile sona erer günün birinde

    sen hiç yalnız kalmadın mı
    kalabalığın içinde
    derdine derman aramadın mı
    şişelerin dibinde

    sözler sahteymiş
    çek kendini adım adım
    yüzler belliymiş
    yağmurlarda aradığın
    bulamadığın

    üşenmişsin
    hikayeni baştan anlatmaya
    faydası yok
    nefesini geçmişle yormaya

    itiraf et seviyorsun hüznü kederi
    acı besler uyandırır boşvermiş bünyeyi..
    1 ...
  22. 18.
  23. 17.
  24. "acaba ben şimdi evde ölsem, cesedimi kaç gün sonra nasıl bir halde bulurlar?" diye aklıma geliyor bu aralar. sanırım böyle bir şey işte.
    0 ...
  25. 16.
  26. 15.
  27. 14.
  28. 13.
  29. askerde, ozellikle de acemi birliginde sikca karsilasilan durumdur. cevrenizde binlerce insan vardir. hemen hepsi yasitinizdir. ama yanlizsinizdir iste.
    0 ...
  30. 12.
  31. tüm sosyal ilişkilerinizin bir zorunluluktan, sadece sosyal açlığınızı gidermek için kurduğunuz ilişkilerden ibaret olduğunu anladığınızda içinizi kaplayan yalnızlık duygusunun ortaya çıkardığı durumdur...

    etrafınız sizden "iyi bir dost" olarak bahseden insanlarla doludur, yıllarca acılarını, kederlerini ve mutluluklarını paylaştıkları bir dost. onlar sizi bu kendilerine bu kadar yakın hissederken siz kendinizi onlardan bir o kadar uzak hissedersiniz. hep dinlersiniz, hiç anlatamazsınız. bağırırsınız, duyan olmaz, olsa da anlamaz. hep ağlanan bir omuz olursunuz, ağladınızda başınızı koyacağınız bir omuz bulamadan. hep "iyi bir dost" olursunuz, hiç dostu olmayan... son çare, tek gerçek dostunuza dönersiniz, aynadaki görüntünüze... o bile sırtını döner bazen size. işte o zaman dünyanın en yalnız adamısınızdır, büyük bir kalabalığın içinde...
    3 ...
  32. 11.
  33. kalabalıktan koparsın
    kendine dışardan bakarsın
    kendini dışardan görür korkarsın

    bir de kişinin iradesiyle oluşturduğu vardır ki güzeldir - özellikle istiklalde
    (bkz: istiklal caddesi)
    1 ...
  34. 10.
  35. düşünün sözlükte online sayısı 150 civarı ve siz bir saatte bin entry giriyosunuz ve ne eksi ne artı oylanıyosunuz bu imkansız diyosunuz ama kalabalıkta yalnızlık cekmeknin bundan cok farkı var oda bu histen on bin kat daha kotu olması. *
    2 ...
  36. 9.
  37. her zaman çok kötü değildir. eğer ki, o kalabalığın içinde varlığını paylaşacak değerde insan yoksa, kalabalık içinde yalnız olmak en güzelidir.
    2 ...
  38. 8.
  39. bunalım durumudur. acilen sevilen mutlu olunan şeylere yönelinmelidir. yoksa sonuçları kötü olabilir.
    1 ...
  40. 7.
  41. kalabalıktan kasıt toplum ise, toplumun her düşüncesine körükörüne uymadan, insanın kendi düşüncesini geliştirebilmesi ve kullanabilmesi durumudur.
    2 ...
  42. 6.
  43. 5.
  44. bulunduğun ortama yabancı kalmaktır olsa olsa.
    mekan ne kadar kalabalık dahi olsa sizinle aynı yapıda ve aynı tarzda birisi yoktur , hatta ortamla aranızda bir uçurum dahi vardır.
    işte buna kalabalığın içinde yanlız kalmak denir.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük