Ağaçta yetişen bir çeşit meyvedir. Brezilya'ya özgüdür ve iki kısımdan oluşur. Meyve olarak tüketilen kısma "kaju elması" denir. Meyvenin,hemen altındaki ikinci kısım boksör eldivenini andırır. Meyvenin tohumu bu sert kısımda yer alır ve yemiş olarak tüketilir.Buna "kaju fıstığı" denir.
kilosu 16 ytl civarında migros, tansaş gibi marketlerin tek m'lisinde, minisinde dahi rahatlıkla bulunabilen bir gün içerisinde bünyeye karşı konulmazsa yarım kiloyu bitirtecek denli ateşli, tutkulu, kıskanç(çünkü yanında başka bir çerez yemenize gerek yoktur iğrenç olur) kuruyemiştir.
herkes hastası bunun. nasıl bayılıyor, nasıl bayıla bayıla yiyolar.. bir görsen söslük, sanki cennet meyvesi yiyolar sanırsın. bi de pahalı bu, sen de 20 lira kilosuna ben deyim 40 lira. beriki gelsin desin ben 50'ye gördüm bi yerde. ötekisi desin, 51 idi en son.. biz de hep beraber göt olalım falan öyle bir meret.
ama kendisi öyle yağlı öyle yağlı bir şeydir ki beleş verseler yemem lan. yani tamam iyi hoş fena değil ama bugün bi antep fıstığının yanından geçemez.
kardeşim kuruyemiş dediğin, kesinlikle hafif olacak. ulan minicik şeyde o kadar yağ olursa vıcık vıcık ne o yaa.. öğğğ! bi kere aldım az daha kusuyodum be. şu ucuz, mütevazi çekirdeği ona tercih ederim.
mesela ben bir giresunlu olarak fındık da sevmem pek. niye? bi sor ama niye... her gün bi avuç yiceğin şeyin, bir avucunu bi anda yersen kusturur çünkü. (o gün bugündür yemedim sözlük...)
ha ama bak bu tür şeyleri üzümle yemek lazım. bi üzüm bi kaju, bi kaju, bi fındık, iki üzüm, bi yudum su, bi kaju, bir fındık, bir üzüm, iki kaju, beş fındık, bir çekirdek, bi yudum ayçiçek yağı, iki damla su, bi kaju, bi elma...
bak o zaman mide falan bulanmaz. kafa bile yapar. oh valla misssss...
hindistan, afrika, tanzanya, mozombik, kenya, madagaskar gibi sıcak iklime sahip ülkelerde üretilen dolayısıyla ihraç bir üründür. bilindiğinin aksine yer fıstığı değil ağaç meyvesidir.
gece geç yatmanın neticesinde ortaya çıkan uykusuzluğu bir nebze olsun bastırma çabasıyla kutu kahve almaya karar verdim. lemar'a gidip girişteki alışveriş arabalarından bir tane aldım. gören de çok şey alacak sanır. neyse madem aldım kuru kuru bir kahve koymak olmaz diyerek rafları dolaşmaya başladım. belki öyle fiyatı ucuz ama yer tutan bişeyler bulurum alırım da görgsüze bak bir kahve için abandı arabaya dedirtmem diye düşündüm.
neyse sözlük işte bu dolaşma sırasında raflarda konservemsi bişey içinde satılan fildişi dikkatimi çekti. bir de baktım hiç de fildişi yazmıyor üstünde. teki fıstığı yazmışlar. daha önceden sözlüklere fildişi yazıp hakkında yorum toplamaya çalıştığım ama hiçbir sonuçla karşılaşmayınca heralde türkiye'de bilinmiyor tezini geliştirdiğim çerezin türkiye'de kullanılan adı karşımdaydı. dayanamadım telefondan girdim sözlüğe teki fıstığı yazdım uludg'da bişey çıkmadı. ekşi'ye yazdım orda kaju fıstığı başlığına yönlendirildi. okudum mutlu oldum.
bu entryden çıkarılacak sonuç bu çereze kıbrıs'ta fildişi dendiğidir. başka pek de bişey yok aslında. ha bir de eğer fazla bir şey almayacaksanız alışveriş arabasını rahat bırakın.
hayvani fiyatina degen bir lezzete sahip muthis cerez. eger alinacaksa kutulanmis halde satilan kavrulmus, soslu versiyonlari tercih edilmelidir. gece gece canini cektirdiniz adamin vicdansizlar.
tadı güzel olabilir fakat, uzakdoğu ülkelerinden geldiği için yenilirken düşünülesi bir çerezdir. Sosları fareden, çekirgeden bilimum böceklerden olasılığı fazladır.