Benim içimde bir ruh vardır, bu ruh da tanrıdandır. Öyleyse ben de tanrıyım muhabbeti bu konudan çıkmıştır ve beşeri tanrılaştırmıştır.
Hani islamda lanet okunan bir kesim var, sıfatları "Firavun".
Bildiniz mi?
işte onlar aslında kendilerini Tanrı görmüyordu. Tanrı'nın(özellikle Amon-ra, ki amin kelimesi falan diye girmeyecegim, o ayrı konu) yer yüzündeki tecellisi olduklarını düşünüyorlardı.
Yani, içlerinde bir ruh vardı ve bu ruh Tanrı'nın aynasıydı.
E bunun sufizm'den ne farkı var?
Mümin ve mümine kardeşlerim, tamam dininize bağlısınız. Anlıyorum.
Fakat bari doğru düzgün bağlı olun.
şevval sam'ın çok güzel okuduğu, aşık daimi'nin harikulade eseridir. son mısrası şu şekildedir: daimiyim harap benim
ayaklara turap benim,
aşk ehline şarab benim,
mademki ben bir insanım.
Şeyh Galip'in "öz varlığına iyi bak, cevheri gör çünkü sen alemin özüsün" nasihatinin iki yüzyıl sonra yinelenmiş halidir. ya da feylesof rıza nın *
"...
gel derviş gel hele yabana gitme,
her ne arar isen inan sendedir.
beyhude nefsine eziyet etme,
kabeyse maksudun rahman sendedir."
dizeleriyle örtüşür. çünkü nefes aynıdır, tercümanlar değişir sadece.