biz türkler kainatın kırsal kesimlerinden
doludizgin akarak vatandaş sadeliğiyle
lisanslı kungfucular, sendikalı personel,
gibi kanlı bir hicretin arifesinde
keramet sezinledik yaydan fırlayan okta
yalanladık dünyayı tekrar adeta
sağduyulu derbeder avrupalılar şokta.
biz türklere kainat iki numara büyük;
itiraf tecrübemiz noksandır işin aslı.
birbirine layık olamayan düşmanlar gibi romantik
değildik mutlu olacak denli hırslı.
melaikeden öğüt aldığımız yer söğüt
dört asır sürdü hız çağımız, işte kanıtı:
atlarımızın yelesinde biriken kükürt.
biz türkler kainata bakıp 'her neyse' derdik,
haksızlık etmeyeyim, salavat da getirdik.
dün hep vardır, yarınınsa adı var;
refleks değil kaprisin fırça darbeleridir
tarih tablosunda hiç bitmeyen rötuşlar.
biz türkler kainatta bir avluya toplansak
kreşte unutulmuş bir defterde veyahut
dergilerden kesilmiş gözlerimizle;
nefsimiz kabarırken, vicdanımız seyrelmiş
tamam işte ben de onu diyorum ahbap:
biziz o düz ovada avlanan keklik
minimalizme fitiz, nihilizme geçmedik
tuhaflığın garipliği acayip eksantrik
biz türkler kainatı fetihte zorlanırız.
bize hiç yaramadı, astronomiden kopmak
lakin dâhiler dahi aptalca şeyler yapar
hastalıkla hastayla kolay baş ederiz de
bir cesede su içirmek zordur muhakkak.
biz türklerin şu fani kainatta
en büyük lüksümüz kısa ömürlü olmak.