kahverengi gözlülerin kaderidir "renkli gözlü değil" damgası yemek. lakin eğer kahverengi gözünüzün çevresindeki o siyah çizgi kalınsa ve göz bebeğiniz de büyükse, üstelik bir de irisinizde böyle hareli hareli kıpraşmalar oluyorsa yine de güzel gözlüsünüz.
çok çok bir kere açıklanmalı bazı durumlar insanlara. daha fazla değil. aslında bir kereye de gerek yok da işte... maksat geyik dönmesin.
efenim anlam kayması diye bir olay vardır aşina mısınız? istifham vardır misal? mecaz vardır. dilde, uzun süreli kullanımdan ötürü bazı cümleler içinde kalıplaşmış ve yeni anlam kazanan kelimeler vardır. hiç durup düşündünüz mü? ilgisiz misiniz? yoksa perulu musunuz?
"renkli gözler", ülkemizde; kahverengi ve tonları dışında bir renge sahip olan gözler manasında... yaklaşık bin yıldır kullanılır. oradaki "renge sahip olma" mevzuu... şeffaf olmamayı değil, "kahverengi dışında bir renge sahip olmak" manasını taşır. sizce bin yıldır bu kalıbı kullanan atalarımız sizin kadar düşünmemişler midir? diyorum ya abi.. az ilgili olun. kafayı kullanın.
"aaa sen mi geldin" diyen annelere "yok daha gelmedim bu reklamım aslında ehuehemehuhehehe" diyerek ayar verdiğini yahut komik olduğunu zanneden gençler bir, bunlar iki yemin ederim. orada da misal "sen mi geldin" sorusu, "ne çabuk geldin, seni beklemiyordum" manasında kullanılan bir sorudur. esasında bir sanattır. adı da istifhamdır.
kelimelere cümlelere bu kadar basit bakmayın. kapasitesi olan, zıpkın gibi, fişşek gibi adamlarsınız. biraz daha geniş olun. rica ediyorum. tekrar söylüyorum: