cennet vatanımda sayısız örneği bulunan insan grubu. kimbilir belki de buralara kulak verilse şimdiye yeni yeni gezegenler keşfetmiş, bu dünyanın keşmekeşinden kurtulmuş olurduk.
atıp tutmayı seven, konuştukça rahatlayan, memlekette kendisinin tek otorite olduğunu sanan ve bu durumu küçük dünyasına uyarlayan astığı astık kestiği kestik insanıdır.
kendisine herhangi bir devlet makamında görev verilseydi, kahvehanede değil de gerçekte memleketi kurtarırdı. nice ticaretten anlayan insanlar, devlet işlerinden anlayan insanlar, insanlıktan anlayan insanlar torpilleri olmadığı için, veyahut abuk subuk olan eğitim sistemi yüzünden okuyamadıkları için kahvehane köşelerine mahkum olmuştur.
ha bu arada bu sözlükler de internet kahvehaneleridir. burası çok mu farklı kahvehaneden ?
sonra o adamlar büyüdü, gözleri açıldıkça korkunç bir çarkın içinde olduklarını farkettiler. hem de kimin oyuncağı olduklarını bile, bilmeden! devrimciler kendilerinden olmayan vatandaşlarına amerikancı yakıştırması yaparken, diğer taraftakiler de onların rusya'dan geldiklerini sanıyordu. hepsi aynı ülkenin çocuklarıydı nasıl olur da, birbirlerinden ayrı düşerler?
hayat, hayalperestliği izin vermeyecek kadar acımasız ne yazık ki! üç kuruş kazanabilmek için kendini bilmezlerin kapısında torpil bekleyen bir insanın elinden ne gelir ki? torpil beklemesin demeyin sakın, hepimiz biliyoruz kpss'den 95 puanla atanamayan meslek sahiplerini.
o insanlar, kendine ancak bir kahve köşesi bulabilmiştir. idealist fikirleri, memleket sevdası tükeniverir zamanla. kendi gibi belki emekli, belki işsiz ama ne yazık ki sahipsiz arkadaşlarıyla konuşur memleketin içler acısı halini. konuşmak hiçbir şeyi değiştirmeyecektir ama yine tutamaz kendini...