tartışılır. eğer ki amaç iş atmaksa zaten yoktur, kahvehanenin yarısı evinde tatlı yemiştir bu kızın. ama eğer geçme mecburiyetindeyse hele birde oradan geçiyor diye çekiniyor, hızlı hızlı yürüyorsa o kızla evlenilir. bapho reyiz mecbur geçmek zorunda kalıp iş atmayanları sever.
Namusdan kastımız nedir? Öncelikle bunu açıklamalıyız. Namus dediğiniz nedir? Kişiye göre değişen örf-i adetlerin bütünü. Ancak kahvehanedeki erkeklerin bakmasını sağlayacak kadar cezb edici özelliği var mıdır yok mudur? Günümüzde rastlamak mümkün; altında 30 cm topuklu ile leopar desenli tayt giyer. -Afedersiniz- Kalçası görünür. Fakat başı kapalıdır. Ozaman mı namuslu olur? Ancak tam kapalı bir kızsa ve dikkat çekmek istemez ise zaten ona kimse bakmayacaktır. Eğer taytı giymiş vs. söz gelimi -şak şak şak- diye topuklunun sesini duyan her erkek bakacaktır.
kahvehanede oturan ya da o potansiyelde bulunan erkek hayvanının beyninin kafasına yakınlığı ile orantılı namusdur. beyin olması gereken yerde kafatasında ise sorun yoktur eğer beyin aşağıda ise namussuz demek için tek ihtiyaç insana göre anlamlı sesler çıkarabilecek bir ağızdır.
eğer kahvehane önündeki işsiz, abazan topluluğunun sohbetlerine meze olmuş ve namusu tartışılıyorsa; o tartışma içersindeki tiplerin hepsinden daha namuslu, daha şereflidir. olay tamamen ezilmişlik. (bkz: kedi ulaşamadığı ete mundar der)
bir ara köye gittiğimde çekine sıkıla geçer hatta yol değiştirirlerdi. rahatsız edici gelebilir çünkü burada öküz çok...
bütün kafalar kızla eşit yöne dönmese tartışmaya gerek kalmazdı.
kahvehane önünden geçen kıza dönen bakışları araştırmak daha mantıklı. hiç mi insan görmediniz arkadaş?
tanım: aranan türlerinin sahip olduğu hariç, gayet temiz olan kız namusudur.
her yerde olmasa da bazı yerlerde kaldırımı kahvehane niyetine kullanan insanlar olduğu sürece, söz konusu hanım kızımız öyle ya da böyle bu ilerilerin önünden geçmek zorunda kalacaktır. burada düşünülmesi gereken, mesela sabahın köründe taburesini alarak okul yoluna kurulup kızı yaşındaki liseyi kesen insanın namusudur.
