uyuz olduğum köylü tipleridir.
işsiz güçsüz, mal mal adamlar kahvelerde manzaralı bir yere oturur. her gelen geçene, ister kadın ister erkek, ister genç, ister yaşlı, herkese menzilden çıkıncaya kadar tip tip bakarlar.
şayet güzel bir arabayla önlerinde durduysanız, bütün kahvehane sizi izler durur.
hele kahvenin önünden genç ve güzel bir bayan geçiyorsa zaten o yandı. garibim "bana ne diyorlar acaba" diye mi düşünsün, "çaktırmadan karşıya mı geçsem, orası daha rahat" diye mi düşünsün?
kahvede oturup gelen gecene tip tip bakan koyluler
şehirlisi de mevcut olan insan tipidir. orjinal adları "esnaf kılıklı insan"dır. dükkanının önüne iki tabure atıp bir ahbabıyla birlikte çay içerek sokağın potansiyelini(bana sorarsanız, müşteri potansiyeli) alıcı gözle izlerler. eğer bir dükkanı yoksa evinin önüne, evi yakın değilse bir park taburesine, ortalıkta bir park yoksa en yakın kaldırım kenarına ivedi bir şekilde ilişirler. ve buradan rasat işini huzurla icra ederler. ayrıca "genel ahlaka aykırı davranan, din iman tanımayan, bölücü faaliyetlerde bulunan"ların beline arkadan ayak tabanıyla veya ayakkabı burnuyla surat ortasına ölümcül darbe indirenler de bu adamların erkek çocuklarıdır.
alamanyada bile geniş caddelerde bir-iki tanesine rastlama ihtimaliniz oldukça yüksektir.
dağdan inmiş kurt muamelesi yaparlar adama oradan geçtiğnize geçeceğinize pişman olursunuz. bide pıs pıs bişeyler söylerler birbirlerine daha bir işkilllenir insan bu tiplere.
çınar ağacı gölgesinde kalın çerçeveli gözlüklerinin üstünden baka baka, saatlerce tavla oynayan modelleri hala varolan tiplerdir. tavla; şekerli kahvesine oynanılır, kaybedenin koltuğunun altına kıstırılıp, takma dişleri düşecek gibi gülen amcalar tarafından madara edilir.
bakmakla kalmayıp arkanızdan hemen konuşmaya başlayan tiplerdir.sanki hiç insan görmemişler ya da sizin farklı bir yaratık uzaylı olduğunuzu bakışlarıyla belli eden tiplerdir.
bir de sizin gozunuzun icine bkip da yanindakiyle konusan vardir. ya hakkinizda konusuyordur ya da havadan sudan. ama sizin gozunuzun icine bakmasi ve konusmasi herkeste oldugu gibi size de kotu seyler hissettirir.
Seyahat, iş, ziyaret gibi amaçlarla gidilen köyde arabanızı köy kahvesinin önüne parkedip indiğinizde; yurdum insanı olduklarından sizi gülümseyerek birazda nereden geldiğinizi merak ederek karşılayan sevimli insanlardır. Selam verirseniz hepsi ellerini göğsüne koyup selamınızı alırlar ve "yoldan geldin yorgunsundur gel bir çayımızı iç" teklifinde bulunurlar ve kıramazsınız sevimli yurdumun sevimli köylülerini..
(bkz: soray uzun yolda)
