herkesin en iyi teknik direktör olduğu yerdir. ulan adamlar 5 dakika içinde 180 derece dönüyorlar. bir takımın arkasında dur yeniliyorsa ne sövüp duruyorsun. yok olur mu ila olacak öyle tipler. adamı futboldan soğuturlar.
zevklidir. mutlaka ilginç küfür eden bir dayı vardır ve tüm kahve halkı adama güler.
samimi ortamdır kahve. herkes olduğu gibidir.
edit: sene 2008. beşiktaşın şampiyon olduğu yıl hani. trabzonsporun da şampiyonluk şansı var. bi ara sürekli puan kaybetmeye başladı. içerde ibb ile oynuyoruz ve takım inanılmaz kötü oynuyor. sebebi de teknik direktör ersun yanal.
maç sırasında kamera ersun yanal'ı gösterir ve o inanılmaz lafı, 60 lı yaşlarda bir dayıdan, kahvede duyuyorum;
"allah seni bu takıma getirtenin ocağını söndürsün"
sigara içmeyen bir kul için içinden de olsa başlarım la tuttuğum takıma diye serzenişte bulunabilecek ve eve geldiğinde baştan ayağa sigara kokan hele birde takımı yenildiyse kahrolunası bir zaman dilimi geçirmeye sebep olabilecek aktivitedir.
trabzonspor galatasaray maçını trabzon'da bir kahvede izliyorsanız ve galatasaraylıysanız gol olduğunda sevinmek için ayağa bir hışımla kalkılır, eller havaya kaldırılır, bulunulan konumun farkına varılınca "amina koyayim ha ben boyle maçun" denilerek geri oturulur. ***
sigara içilmiyorsa işkenceye dönüşen olay. illaki öndekinin boyu da sizden uzundur. ya da kafası büyüktür. sandalyesi yüksektir. görmenizi engeller bir şekilde.
bir kahve diyaloğu:
ya kazım kanatı alsa ne güzel oynuyor çocuk.
kazım kanat!! colin kazımı mı diyorsun ?
he evet o işte, çok iyi çocuk. *