Bitkisi sıcak ilklim kuşaklarında (dönence altı bölgelerde) yetişmektedir. Kahve botanikte Rubiaceae ailesi olarak bilinir ve 6000 den fazla türü vardır ve kafein uyarıcısını içermektedirler. Her kültürün kendine has içeceklerini oluşturmuştur.
halid adlı etiyopya'lı bir çoban ülkenin güneyinde keçileri sayesinde keşfetmiştir. çoban, keçilerin bir çeşit meyve yedikten sonra yerinde duramadığını keşfetmiştir. kahvenin adı keşfedildiği bölgeden - kaffa- gelmektedir.
sonraları yemen'de sufi dervişler tarafından gece boyu süren zikirlerinde ayıka kalmak için kullanılır. 15.yy da önce arabistan'ın güneyine sonra da anadlo'ya ulaşır.
avrupa'da ilk olarak 1645 yılında satılır. bundan 5 yıl ingiltere'de ilk kahve dükkanını bir türk açar. ingilizler "qahwe" adını verir. türklerden öğrendikleri için de türk kahvesi denir.
işi gereği geceleri çalışan ya da uyku ihtiyacını sabahları gidermeyi sevenlerin ilacıdır. eğer uzun süre uyunmayıp içildiyse, uykuyu arttırdığı gözlemlenmiştir.
-kahve, antioksidan içerdiği için kansere yol açan hücrelerin çoğalmasını önlemektedir.
-Baş ağrısı ilaçlarında bulunan bazı maddeleri içeren kahve, ağrı kesicilerle kıyaslandığında, yüzde 40 oranında baş ağrısında daha etkili oluyor.
-Kahve konsantrasyona yardımcı oluyor. Yapılan araştırmalarda, okul çağındaki çocukların az miktarda kahve ile süt içtiklerinde sabahki derslerinde daha başarılı oldukları görülüyor.
-Yapılan çalışmalarda bilinenin aksine; kahvenin selülite karşı faydalı olduğu görülmüştür.
zararı
-Kahvenin içerdiği kafein fazla tüketildiğinde, kalpte ritim bozuklukları meydana gelebiliyor.
-Yapılan testlerde, yüksek miktarda kahve tüketiminin tansiyonu hızla yükselttiği görülmüştür.
-kahve vücutta sıvı kaybına neden olmaktadır.
-Kafein, vücudun demir ve diğer besinleri emmesini engelliyor. Ayrıca, kalsiyumun idrar ile vücuttan atılmasına neden oluyor. Bu da osteoporoz (kemik erimesi) riskini artırıyor.
-Günde üç fincan veya daha fazla kahve içmek, kadının doğurganlık oranını azaltıyor. Çünkü aşırı miktarda kafein tüketimi yumurtlamayı olumsuz etkiliyor.
(kaynak:Daily Mail)
kahvenin bir de turkusu vardır. kahve isteyen erkekler bu turkuyu cıgırır ege taraflarında.
kahveciye keyif verir kahvenin kaynaması
esegi yoldan cıkarır sıpanın oynaması..
sabahın körüne konulan ilk derste, öğretim görevlisinin söylediklerini anlayabilmeye ve hatta öğretim görevlisini algılayabilmeye yardımcı olan mucizevi içecek..*
turk erkeklerinin %90`inin bos vakitlerini gecirmeyi tercih ettigi, icerisinde barbuttan tutun da okeye kadar her turlu oyunun oynandigi, dumanalti mekanlara verilen ismin halk arasinda kisa soylenis bicimi. uzunu kahvehanedir.
hic bir turk erkeginin
-'hanim ben kahvehaneye gidiyom' ya da -'hanim ben kiraathaneye gidiyom' dedigi gorulmemistir, duyulmamistir.
bir sürü çeşidi olan içecek.türk kahvesi için bol köpüklüsünün her zaman tercih sebebi olduğu,falına da bakılabilen bakılmadan önce fincanı sallayıp (kendine doğru,yoksa fal dışarıya ait olur) ters çevirirken bir de tekerlemeye sahip olan yurdum insanın en gözde içeceği.tekerleme de şöyledir:
kahvem pir
kalbime gir
kalbimdekini bil
fincana gir.
kahveden en çok etkilenen müzisyen J.S. Bach'tır. Bu büyük müzisyen, kahve aşkını ünlü Kahve Kantatı'nda notalara dökmüştür. 1732 yılında Leipzig'de yayınlanan Kahve Kantatı'nda Bach, Picander'in şiirinden yararlanmıştır. Kantatın yazılmasının en önemli sebebi, o sırada Almanya'da kadınlara kahvenin yasaklanmaya çalışılıyor olmasıydı. Oysa kahvenin sohbeti, cinsiyet ayrımı yapmamalıydı.
Kahve Kantatı, bir babanın kızını kahve içmekten vazgeçirmeye çalışmasını anlatır. Ancak kahve, genç kız tarafından şu sözlerle yüceltilir:
"Ah, kahve ne tatlı,
binlerce öpücükten daha tatlı,
muscat şarabından daha yumuşak,
kahve, kahve onsuz olamam;
Eğer bana bir şey ikram edecekseniz
ah, o zaman bana kahve veriniz!"
J.S. Bach, Kahve Kantatı