şimdi türk kahvesi içtim ve fal baktırdım.bir çok şeyi farkettim.türk kahvesinin insan vucuduna derin yan etkileri varmış.
mesela yalan söyletir.
fala bakan insan sana ''yeşil gözlü bir kız görüyorum burda'' der.lan adama sormazlar mı o fincanda yeşili nerde gördün diye.külliyen yalandır.hayır ''burda pembeli bir kız görüyorum'' dese her şeyi toz pembe görüyor bu diyip hak vericem ama yeşil ne alaka.
yanlız yorumların hepsi birbirine benzer.
sana 3 tane yol var.içimden ''bu yeşili çok seviyor biri kesin ''green mile'dir'' diye düşünmedim değil.''sağdaki yoldan gitme orda biri var senin kötülüğünü istiyor'',içinde ''A'' harfi olan biri.''saol ya pek yardımcı oldun içinde A olan biri heee.türkçe'de en çok kullanılan harf hakkında artık önyargılı davranıcam'' dedim.hayır bir de sakın sağ yolu seçme diyor lan sağ yol hangisi?.
ortadaki yol yeşil gözlü kıza açılıyormuş.isminde E harfi varmış.o da türkçe de en çok 2. kullanılan harf olmasından kaynaklanan bişeydir herhalde dedim.
solda ki yol ''çok para kazanıcan paranın anuna koyucan'' geyiğine dayanıyor.zaten bir kere falda böyle bir şey çıkmasa dişlerimi kırıcam.
hayatımın son zamanlardaki en kötü gününü yaşamama sebep olduğunu düşünmekteyim. cuma vakti kahve falı baktırmanın akabinde finaller münasebetiyle dosya hazırlamaya koyulduk. internet kafede dosyayı açmak yerine silen genç kafeciyi öldürmedik. yedeğini aramak için yurda gidip benim dosyam diye kendi dosyasını kaydetmiş arkadaşı öldürmedik.geri dönüp çıktı aldıktan sonra hocanın çoktan okulda olmadığını öğrenince hademeleri dövmedik. her şey bitti derken kaybolan flash belleğim için bütün gece ağladım. e tabi sinir stres...
boş ama hoş bir SOSYAL AKTiViTE...bayanların sabah kahvesi kültüründe oturup dedikodu yapana kadar birbirlerinigüzel hayallerle motive etmesi güzel..bence eleştirilecek bir taraf yok.nezamana kadar ? tabiki o fincanda çıkanları yaşamına entegre edip, bekleyiş içine girene kadar...