günümüz şehir kadınında + bende gözüken özelliktir.. bu durumdan utanıyor muyum, evet.. saklamanın alemi yok..
''ayy sabah şekersiz nescafemi içmezsem kendime gelemiyorum vallahi..''
bu repliği çok duyduk iş yeri ortamına aşina olanlar olarak.. bu kadınların (ve benim) kahveyi bir gıda maddesi olmaktan çıkarıp, bir yaşam biçimi işaretine, bir gözdağına döndürdüğünü iyelik eklerinden anlayabilirsiniz.. asla 'kahve' değildir, 'kahvem'dir.. ben de dün farkettim zaten içimdeki kafein manyağı gayi.. iş arkadaşım kız sordu bana çay ister misin diye, bak ba cevaba bak:
''yok ya ben kahvemi bekleyeceğim.. tek bağımlılığım, tek günahım..''
paşama bak.. hayır bir de sevmiyorum kahve sabah uyanık tutsun diye içe içe bu artistlik yapma şansı beni kendine çekti, kafein arsızı oldum.. ama bundan sonra cappy içecem sadece, erken uyandım duruma..
''ay nedretciğim, güne cappy şeftali aromalımla başlamazsam çook huysuz oluyoruum yanımda durmazsın valla hihihi..''
enteresan bir değerlendirme. yani insan zannediyor ki şu elin gavuru olmasa bu insanlar kahve denen güzellikten haberi olmayacak. ah be yavrucum senin ceddin şu amerika denen yer sadece kızılderililere ait olduğu zamanlarda bile kahve keyfi yapıyordu. üstelik keyfin de hasını yapıyordu.