nişantaşı'ndaki dublex dairemde oturmuş, yeni aldığım 1950 yapımı viskimi yudumluyordum. tüm keyfim telefonuma gelen bir mesaj ile bozuldu.
-merhaba pacc. ben özge. eğer uygunsan, kahvaltı edebiliriz?
özge'yi kıramazdım. bu teklifini isteksizce kabul etmek zorunda kaldım. yarım saat sonra zil çaldı ve gelen özge idi.
-selam pacc, bak sana kahvaltılık getirdim.
+hiç gerek yoktu özge, biliyorsun sabahları fazla şey yemem.
-yiyebileceğin çok şey var bugün, ihihihihihi.
özge'nin bu nahoş esprisi yüzümü kızartmıştı. hızlı adımlarla mutfağa koştum ve kahve makinemin önünde beklemeye başladım. arkamdan bir el uzandı.
-pacc. sen yalnız ve seksi bir erkeksin. ne dersin, kahvaltıdan önce benimle seks eylemek ister miydin?
+defol evimden, pis kadın! demek beni ekmeğe sürülecek nutella sandın ha! defol, dedol!
özge ağlayarak evden çıkarken, ben de yarım kalmış kahvemi yudumluyordum.
Zorlama nisantasinda kendini gerek yok böyle şeylere kolay kızlara sonu olmayan amaçsız düşlere gerek yok sabahları viski içmeye gerek yok para ile sahsiyetsiz ozgelere hayatını değiştir ve kendine paranın bulamadığı bir seda esin merve bul yanlız ve mutsuz bir sabah ile viski içme ailen ile erken uyanıp sana cinsellik le değil aşk ile sarılan eşimle Uyan çocuklarımla meyve suyu ic ve bugünkü gezme planını çocukların ile paylaş eşine sabah öpücüğü ver onun kulağını güzel bir cümle fısıldayan ve onun sana hayran kalmasını eyle.