özellikle kahvaltının dışarıda yapılma, hani belli bir mekana gidilme, götürülme gibi bir ayrıcalığı varsa ve gidilen yerde o meşhur iri kollu metal meyva sıkacağı görülüyorsa aslında kendinden çok da emin değilmiş gibi, yani bir nevi safca gibi ( ukalalık yapmamak için) sorulur "taze sıkılmış portakal suyu varsa alayım". peki niye bunca numara bunca gereksiz çaba. niye? çünkü yaz ortasında olup garsonun yok deme ihtimali de hayli yüksek. o zaman niye o makinayı oraya koyuyorsun deme hakkın var, ama denmez. tercih etme sebebine gelince, bir gece önce sizi zehirleyen sigara vs nin toksininden kurtulma isteği. ha bu bir sabah içince detoks mu olacak? hayır. ama bunu sorgulama gereği niye duyulsun ki?
- c vitamini mi?
- he.. c vitamini.
hadi afiyet olsun. iyi bişey ya fitaminli.
her gün olmasa da arada bir yapılması gereken şeydir. sağlıklıdır. zira çaydaki kafein yenilen bütün gıdalardaki vitamini öldürdüğü için bünyeye zarardır.
portakal suyu çaya kıyasla hazırlanması daha pratik bir içecektir, bir dikişte içme avantajı da vardır. eğer çay olarak poşet çay kullanılmıyorsa ve portakalları sıcak bölgelerden sipariş etmiyor ya da kendiniz yetiştirmiyorsanız. daha faydalı olduğuysa bilinen bir gerçek. ama ayılmak için illa ki çay.
çay fincanının yanında duran uzun dar bardakta sıkılmış taze portakal suyudur o içilen. güzel koyu da bir rengi vardır. evet görüntü böyle fakat kahvaltıda hangisinin içildiğini bilemiyoruz. zira yalnızca sofrayı gösteriyor televizyonlar. çay fincanı ve portakal suyu aynı sofrada. ilginç tabi.
taze sıkılmış portakal suyuysa müthiştir yanında da sıcacık taptaze fırında dört mevsim varsa nirvanaya erilebilecek anlardan birini yakalamıisınız demektir.