1997 yılı, aidata sunucusu daha yeni kurulmuş. o zamanlar en büyük kanalı ayna. zaten irc dönemlerinde klasiktir; "zurna, ayna, elma, ayva, yapılan mirc script kanalları ve bir de şehir kanalları çok tutar." biz de en büyük kanal olduğundan ayna'ya takılıyoruz. ahmet kaya o zamanlar ayna kanalının sahibi. compex fuarında sunucuya takılanlar buluşma düzenler vs.. öyle muhabbetleri ayarlardı. istanbul'da yapıldığı için, bursa'dan biz gidemez, anca fotoğraflara bakmakla yetinirdik. ircop denen adamlar vardı, selam vermeye bile korkulurdu. ayna kanalında voice istemeye çekinilir, voice alınıp, o en tepede duruldumu senden kralı yoktu. hele birde samimi bir arkadaşın opsa, sen kanala girdiğin gibi voice veriyorsa, değme keyfine. op olmak zaten hiç kolay değil.
sonra zaman ilerledi, yıl 2001 oldu. gelmişiz 18 yaşına, herkesle kankayız. her kanalda op var, bazı kanallar bizim. herkes birbirini destekliyor, biri sana büyük kanalda sop eklerse, sen de ona kendi büyük kanalında ekliyorsun. zaten büyük kanalda biri sop oldu mu, yer yerinden oynuyor, o günün gündem konusu o olay.
e tabi bütün bu şan, şöhret olunca kızla buluşmamakta olmaz. bir arkadaşım vardı, dostum desek daha doğru olur. bir kız ayarlamış, onunla buluşacak. ama akıllım kızın fotoğrafını almamış ve bu olaydan dolayı irc ortamı sayesinde kahrolası bir günü yaşamıştır.
e o zamanlar cep telefonu hafiften yaygınlaşmaya başladı, lise de zaten bitmiş, her gencin elinde var. tıkır tıkır mesajlaşıyoruz. kızın fotoğrafını görmediği için önceden plan yaptı, bana anlatıyor; "salça bak ben sana mesaj atarsam hemen beni ara, babaannen öldü de, hemen kaçıp geleyim."
normalde o gün, bu arkadaşla buluşucaz. hadi kızla takılsın diye bozmadım, her ne kadar satsa da "tamam öyleyse" diyerekten onun mutluluğu için satılışımı kabullendim.
eleman gidiyor buluşma noktasına, kızı bir görüyor çok beter. ilk başta kız geliyor bunun yanına; "merhaba xxxxxx sen misin" diye soruyor. bizim arkadaş hemen "hayır ben değilim" dese de, sonrasında acıyıp "evet benim" şeklinde bir cümle kurup, sırıttıktan sonra kızla yürümeye başlıyorlar.
eleman tedirgin.. kız güzel değil ve kızın gitmek istediği yere bizim arkadaşlar takılıyor. kız önce bara gitmek istiyor, elemanın iç sesi "gitme oğlum, bu kız sana içirip, kötü bir şeyler yapmasın ya da vodkadan etkilenip sonrasında pişman olacağın olaylara girme" diyerek, "ya önce sıcak bir şeyler içsek" fikrini ortaya atıp, bir cafeye götürmeye ikna ediyor. bunlar kahvelerini içerken eleman "oğlum salça, kız pokemon çıktı. hemen beni ara, b planını uyguluyoruz, kaçmam lazım" şeklindeki mesajı bana gönderiyor. zaten mesaj hazır, gönderme olayına kaydetmiş, sadece bana atmak kalıyor. etkili olsun diye, o an tedirginliğini bana yansıtmak adına böyle uzun bir mesaj hazırlamış.
sonrasında o kahrolası günde, birden bire güneş doğuyor sanki.. kız kendiliğinden "ya ben kendimi iyi hissetmiyorum, başka zaman tekrar buluşalım mı?" diyor. bizim elemana gün doğmuş, kaçırır mı bu fırsatı? ama sıcak davranmak için, "ama bak bunu saymam, tekrar görüşelim" diyor. kız buruk bir şekilde "tamam ya olur" dedikten sonra elemanın yanından ayrılıyor..
aradan bir 5 dakika geçiyor, kız elemana bir mesaj gönderiyor. mesajda yazan aynen şu; "oğlum salça, kız pokemon çıktı. hemen beni ara, b planını uyguluyoruz".
bu mesajdan sonra durum anlaşılıyor. o gün bu kızla buluşup, kahrolası bir gün yaşayan arkadaşım, kahrolası bir olay yapıyor. gidip o telaşla bana göndereceği mesajı, aynı masada karşı karşıya oturduğu kıza atıyor..
mirc olayının daha çok çok yaygınlaşmadığı dönemdeydik. akşamları girip, saatlerce konuşur, yeni tiplerle tanışırdım falan, fakat bu zamanla kesmemeye başlamıştı. artık karı kız mevzularına bir şekilde geçiş yapmak gerekiyordu. neyse efendim, sonraları ecnebi serverlardan takılmaya başladım. #teen kanalına girmeye başladım geceleri, görme karı kaynıyo. sexyboobs19f'ten tut, highheelsxxx'e kadar dahrik edici nickler dolaşıyor ortalarda ve her muhabbetin sonu "resim var mı?"ya kadar gidiyor. fakat karılar akıllı, önce sen yollamazsan mimkin değil, yollamıyor fotoğrafını.
bunun üzerine bir fotoğraf çektirdim kuzenime. sandalyeyi ters çevirip oturaraktan, kollarımı da sandalyenin sırt yaslanılan yerine gelecek şekilde koydum. romantik romantik bakıyorum. 90ların popçularından mı etkilendik ne bok yedik bilmem. fakat o sırt konan yerin üst bölümünü, pazularımın altına alacak şekilde tutuyorum ki, kaslı göstersin kollarımı deyu. geçici dövme karaktersizliğinde bi poz işte.
artık her gece #teen kanalındayım anasını satıyım.
bir gün karının tekiyle muhabbete başladık. hello, nerden, türkiye, ben de avusturalya falan. karıyla muhabbeti ilerlettikten sonra "fotoğraf var mı?" dedi tabii. hemeeeen, özenle çekildiğim fotoyu yolladım. karı; "ah so cute." diyerekten, çok datlısın mealli, yıkadı yağladı falan biraz. sonra sıra ona geldi elbet, yolla bagayım resmini dedim. önce bi dene yolladı, üstünde kırmızı body, altında eşofman altı olan, sarışın, pembe tenli güzel sayılabilecek bir hatun. bir resim daha yollayacam dedi. yolladıııı, yolladı kiii anam anam anam. kırmızı body aynen duruyor, alt taraf anadan üryan.
kan basıncım yükselmeye başladı tabii benim, elim ayağım titriyo lan. fakat o anda, annemin çocukluğumdan beri empoze ettiği, "efendi ol oğlum, kızlar beğenmez bak seni." öğüdü kulaklarımda çınılamaya başladı.
hemen tüm efendiliğimi takınıp kızın bu yaptığının yanlış olduğunu anlatmaya koyuldum. "neden yapıyorsun ki bunu? ne gerek var böyle şeylere. senin dış görünüşün benim için önemli değil." falan diye gayet yalan, babacan tavırlarla yaklaşıyoruz hatuna, ki efendiliğimizi bilsin, gönlünde taht kuralım. ben bu sözlerim üzerine; "oh my sweety. aşkımız denizleri aşacak. sen kahvaltını yaparken, ben oğlumuz austin ve kızımız cenifır'ı okul servisine bindireceğim." gibi bir cevap beklerken, karı delirdi. "pis müslüman! kafir! siz kafir müslümanlar böylesiniz! maymun suratlı!". ulan? düştüğüm duruma bak. karı hem dinime diyanetime sövdü, hem de tipimi maymun gibi gayet çirkin ve şaklaban bi hayvana benzetti. sonra ignore mu etti naptıysa, yazdıklarıma cevap alamadım.
amaaaan. sonra kısa günün karı diyerekten, karşı apartmandan bizim eve doğru bakarlarsa içerisi görünmesin deyu ışığı kapattım. aldım karşıma karının fotoğrafını. ehheh.
peeeeh. şimdiki gençler bizim gibi cefa mı çekiyor ayol? ortalıkta kız msn adresleri dolanıp döküyor. ekle listene, "cam var mı cam?" diye sor, tamam işte. ne bileyim. öyle anlatıyorlar bana.
kanallarda eril * nick yazılınca pek rağbet görülmeyen; şöyle cancanlı dişil nicklere ise gani gani mesajın yağdığı dönemlerdi. * öyle ki; gelen mesajlar pencere boyutlarını aştığından yenilerine bakılmadan kapatılırdı. abazan bir neslin mirc ile imtihanıydı bu. baktık adam gibi olmuyor biz de sapıttık sonunda efendim. "kahrolası sanal alemsin sen" dedik. o zaman biz de sanal içinde sanal olalım bari diyerek arkadaşlar toplanıp şöyle süslü bir bayan nicki alıyor sonra da gelen mesajların oluşturdugu kefal çiftliğini idare ediyorduk. kefallerin daha bir saf oldugu dönemlerdi. kısacası kefal avcıları topluluğu olarak normal nickimize gösterilmeyen ilginin intikamını alıyorduk.(millet de o kadar abazan olmasın canım) neyse,chat muhabbetinin sonunda fotografımızı isteyene göndermeyip telefonumuzu veriyorduk(daha doğrusu olaydan habersiz seçtiğimiz kurban bir arkadaşınınkini)
internet cafe den çıkılmıştır. arabaya binilmiştir. telefon çalar.
habersiz kurban(hk)
abazan kefal (ak)
hk: alo buyrun
ak: iyi günler. stefani ile mi görüşüyorum( seçilen cancanlı nick bu. herkes cebe kulak kesildiğinden yarım yamalak da olsa anlaşılıyor)
hk: ne stefanisi kardeşim yanlış.
ak: bayanın birisi mirc ta bana bu numarayı verdi de
hk: bayan filan değilim kardeşim. herhalde sesimden anlamışsındır. (o sırada arabada kıkırdaşmalar duyulur)
telefon kapatılır
hk: (bize dönerek) hangi ibne verdi lan benim tel i?
bir de başka ve daha acımasız olanı var. prosedür yine aynı olmakla beraber. bu sefer verilen tel in sahibi olaydan haberlidir. kefal arar
kefal: iyi günler ayşegül hanım mı?
işletmen: hayır ben onun sevgilisiyim sen kimsin? neden arıyorsun?
kefal: şey, kem küm
işletmen: söylesen lan. sen hilmi misin yoksa? bana bak o kızı sana kaptırmam?
kefal: yok yanlış anlaşıldı herhalde yanlış galiba
işletmen: ne yanlışı lan. ayşegül demedin mi? bu onun tel i elinden aldım çalarken. bak aramız kötü olabilir ama sana yar etmem onu anladın mı? telefonun da elimde artık mekan ver geliyorum.
kefal: yok yanlış anladınız. benim öyle bir niyetim yoktu şey filan tık...(telefonu kapar)
ve sonrasında bütün grupça atılan şen erol taş kahkahaları...
edit:başlık sahibi bana miras bırakıp gitmiş. sanırsam stevemcqueen başlıgıydı bu
insanların keklendiğini düşündükçe, kahrolsun dediği günlerdir.
hemen bir örnekle izah edeyim;
ilk yıllarında pek fazla kanal yok. beşiktaş kanalı var ama takılan çok fazla kişi olmadığından muhabbet olmuyor. bursa'da oturup yüz yüze görüştüğüm bazı arkadaşlarım fenerbahçeli olup fenerbahçe kanalına takıldığından, ben de fenerbahçe kanalına takılıyorum. fenerbahçe kanalında herkesle samimi olduktan sonra, bazı arkadaşlarım beşiktaşlı olduğumu bildiği halde bana op verilmesini teklif etmişler, ama şerefsizler meğerse bana oyun oynamış ve benim beşiktaşlı olduğumu kanal sahibine anlatmışlar.
bu şekil chanserv bana bir op veriyor, sonra geri alıyor. e tabi noluyoruz diye, kanaldaki herkes afallıyor. sonra kanal sahibi bana dedi; "salca sen yoksa beşiktaşlı mısın? fenerbahçeli tespit etme detektörü, senin op verilmeye uygun olmadığını algıladı, senin bilgisayarını hacklicez" dedi. ben de bu öyle dediği gibi, korkup hemen resete bastım. arkadaşlarla konuşana kadar nete girmedim.
meğerse chanserv op verip, deop yapınca kimin yaptığı gözükmüyor, sadece chanserv olarak gözüküyormuş. kanal sahibi op verirken, bizim arkadaşta beni deop edince o şekil gözükmüşüm.
ama o kahrolası oyun, yeterince kötü bir hatıra bırakmıştır. zaten windows 95 kullanıyoruz, bir reset attın mı kendini zor toparlıyor, bir de böyle dalga geçmiyorlar mı, gelde küfür etme...
sürekli kaldığımız kafede yine arkadaşla kalıyoruz. age of empires attık felan. sıkıldık. ulan gel mirc e girelim belki fake olmayan kız buluruz diye giriyoruz. bulunduğumuz memleketin kanalına girdik. yeni giren kız nick i bulunca birbirimize seslenip yumuluyoruz kıza. herneyse. unsleepy_girl diye bi nick giriyor kanala. saldır oğlum naralarıyla yazıyorum. cevap bile alıyorum. muhabbet ilerliyor. arkadaşım da tüh kız bana yazmadı senle konuşuyor ne şanslı adamsın felan diyor. tabi bende kendimi seçilmiş çocuk gibi hissediyorum ya klavyenin tuşlarını parçalarcasına şaklabanlık yapıyorum espriler patlatıyorum. sonuçta kız benimle aynı memlekette. buluşma şansım yüksek. oturduğu mahalleyi soruyorum. bizim kafenin çok yakınında çıkıyor. daha bi seviniyorum uçarcasına. sohbet ilerliyor bayağı. sonra kız evde yalnız olduğunu söylüyor. adrenalin tavan yapıyor arkadaş. sonraki cümlesinin tahrik edici olması için dualar düzüyorum. şanslı günümdeyim ya kız beni eve davet etmeye kadar götürüyor işi. gel heyecanlı bişeyler yapalım canım çok sıkılıyor demez mi? parmaklarım titremeye başlıyor. oturduğu apartmanı kat numarasını söylüyor. son olarakta apartmanın önüne geldiğinde zile bas megafonu açıcam bana 'heyecanın doruklarına çıkıcazzz unsleepy_girl' diye seslenmeni istiyorum, yoksa kapıyı açmam bak diyor gülücükler koyuyor. ne gereği var felan diyorum kız tutturmuş öyle diyeceksin yoksa unut herşeyi diyince mecbur kabul ediyoruz.
tamam diyip kalkıyorum yerimden hızlıca arkadaşa kalk olum sikişe gidiyoruz bi mucize gerçekleşti. çabuk lan giyin diyorum.* giyiniyoruz çıkıyoruz. anlatıyorum olanları, arkadaşım gülüyor kahkahalarla noldu lan diyorum heyecandan diyor.
gecenin üçü. yolda arkadaşa sen aşağıda bekle ikna edersem kızı senide alıcam yukarı diyorum. arkadaşım bak nolur al bende sikiyim diye yalvarıyor. gidiyoruz apartmanın önüne kızın oturduğu katın ziline basıyorum. ses yok. bidaha basıyorum allah allah yine ses yok. uyudumu lan yoksa diye korkuyorum bi daha basıyorum. arkadaşım kahkaha atıyor bu arada. aha işte megafon açılıyor hemen 'heyecanın doruklarına çıkıcazz unsleepy_girll' diyorum şehvetlice. tepki gelmiyor. belki anlamamıştır diye tekrarlıyorum cümleyi bu defa daha yüksek sesle bi kaç saniye aradan sonra 'kimsin lan sen orosspu çocuğuu? aşağı ineyimde heyecanı göstericem sana bekle' diyor uykulu sert bi erkek sesi. şoktayım. megafondan kapı açılma sesi geliyor. şok geçince kaçmam gerektiğini anlıyorum. arkadaşım yırtılırcasına gülüyor koşarken. lan amına koduğumun orospusu kekledi lan bizi diye söyleniyorum can havliyle kaçarken. arkadaşım kafenin önüne gelince artık dayanamayıp yere yatıyor gecenin üçü anıra anıra gülüyor. 'o unsleep_girl bendim oluuum ben' diyince donup kalıyorum. kızsam mı gülsem mi ağlasam mı ? tabi ki doğru olanı yapıp gülüyorum. sabaha kadar gülüyoruz. günlerce gülüyoruz.. tabi diğer arkadaşların da duyması ayrı bi mevzu..
zurna klanında takılırdık o zamanlar biz.ayva-davul mavul bişeyler vardı yine ünlü olan ama zurna en ünlüsüydü.7 sinden 70 e herkes olardaydı.çoğu zaman "tatlı kız" "gözde" "yanlız hatun" "merve" felan yazan nicklere herkes atlardı ama birşey unutulurdu olayın %75 i fake * %20 si yıllanmış kaşar %5 ide beklediğiniz hatunlardı işte.
konuşulur sohbet edilir,yeni yeni kullanılan windows messenger a eklenir sohbet ordan devam ederdi.telefon alınır sms atılırdı derken kızdan kont bitti cevabı gelirdi gecikmeden.o zamanki akılla 25 kont ün 25 ide atılırdı kıza sonra kızdan bir daha cvp gelmezdi...
ircde o ilk dalgada 1996-1998 arası müthiş muhabbet dönse de zamanla abi btün karılar veriyormuş mantığıyla filiz22ler eliffffler __===sirma===__ çoğaldı. biz de norma karı diye yavşadığımız adamların erkek olduğunu banlayınca şevkimizi yitirdik. allahtan icq çok gecikmeden white pages miydi neydi o özelliğiyle internasyonel yapmıştı bizi. are you sexler mi istersin. phone sexler mi? foto yollayanlar mı gırla. bir semiha şakir lisesinde o dönem ne kadar kaşar gelmiş kardeşim ya. bir kız aynen şu cümleyi kurmuştu.
"bizim okulda iki tür kız var normaller, orospular."
e cevap gecikmedi
sen nereye aitsin ehiihehuh??
" orospular..."
insan kendine hiç böyle yakıştırma yapar mı ncık ncık
"buluşalım anlarsın"
olur tabi ne zaman?
"seninle mi?ahaahahaha"
orospuymuşsun harbiden
"ee söyledim."
tiriviri
tiriviri.
sonuç fotosunu yolladı ama orospudan çok bildiğin patatesti karı. bende porno krallarımızdan birinin ateşli bir sahnesini yollamıştım. "güzel pozisyon" diye cevap gelmişti, hey gidi günler.