ceyhun yılmaz ın yine şahaneler yaratıp bizi kederlerle baş başa bırakıp gittiği şiirlerinden biridir.*
seni sevmek bir şehri yangından kurtarmaktır
sen bana sevgilim de
sanki herkesin bakışında bir teşekkür gelir bana
dudaklarının izi dudaklarımdaysa
ben başardım demektir yaşamayı
ölümü engellemez seni sevmek evet
ama seni tanımak hayatı engellerdi
eksik kalırdım tanımasam
yoksun diye yoksunum sanıyorlar şimdi
oysa adın bende, o kadar fazlayım ki...
"my body" ile birlikte hadise'nin şimdiye kadar söylediği en güzel şarkı.
tabii gene bozuk diksiyon fazlasıyla kulak tırmalıyor ama o kadar da olsun diyeceğiz.
sözlerini de pek tutmadım, "hero" yani ingilizce versiyonunu tercih ederim bu yüzden. ama müziği çok iyi.
bir "evlenmeliyiz" şarkısı bile epey ses getirmişken bu şarkı pek tutmamıştır.
epey enteresan bir dinleyici kitlesi var bu ülkede.
güzel bir şarkı olmuş, insan şarkıyı gözleri kapalı dinleyince önce bir amerikalı söyleyecek sonrada bir ispanyol söyleyecek zannediyor . farklı bir çalışma olmuş .
Köyün eski ismi Gilima'dır. Kelime anlamı itiariyle giima "Kara Üzüm" anlamına gelir. Eskiden Rumlar zamanda en kaliteli kara üzüm bu köyde yetişirmiş ve de en kaliteli şarap bu üzümlerden yapılırmış. Daha sonraki yıllarda savaş çıkınca yiğitlik gösteren bu köyün ismi "Kahraman köyü" olarak değiştirilmiş.
herkes sustuğunda yumruğunu sıkıp ortaya çıkan, bu dünyadan olan ama diğerleri gibi düşünmeyen kişi. kahramanlar genelde yalnızdır, hayal dünyamızın bir parçasıdır, diğer kişiliğimizdir. uyanmayı beklerler, cesaret göremedikleri takdirde derin bir uykuya dalarlar. oysa onlar uykusuz gecelerin bekçileridir. kahraman olmak için gösterişli olmak gerekmez, yumruğunu sıkıp meydan okuma cesareti gösteren herkes kahramanlık ezgileri söylemeyi hakeder.
bir de onlar delilik ve dahilik arasındaki çizgide yalnızdır. kalplerine koyacakları bir aşk bulmaları çok zordur. yine de yalnızlıklarına ağlamazlar, ağlamak zaman zaman rahatlatsa da genelde zayıflıktır.
Bilimsel adı Perseus olan takımyıldız. Ağustos-Mayıs ayları arasında gözlemlenebilir.Takımyıldızın ikinci parlak yıldızı Algol'ün parlaklığı,yaklaşık üç günde bir 3,5 kadire düşer. Bu değişim çıplak gözle algılanabilir. En parlak yıldızları Mirfak,Algol ve Atik'tir.
günümüzde bilinenin aksine vadiden inmemiş olan, değer verdiği etnik unsurlar uğruna, dil-din-ırk gözünü kırpmadan kendisini bırak gerektiği zaman çocuğunu, eşini bile feda edebilecek saygı duyulası, hatta tapılası insandır. yaptıkları bir iki gün konuşulup unutulan değildir, asırlar sonra efsane olarak bile çocuğuna kafan dik gözün pırıl pırıl anlatabileceğin insandır. örnek gösterirsin senden sonrakilere , sorgulama ihtiyacı bile duymazsın eğer gerçekten kahramansa kahramanınsa budur dersin , ötesi yoktur. ama gün gelirde inkar edecek olursan yaptıklarını, algılayamaz olursan, yenilmişsen kahpe dünyanın kumbarasına, rahat uyu derken için sızlamazsa, adını ağzına alarak kirletemeyeceğin insandır, sen sadece bataklıkta çırpınan bir insan gibi her çırpındığında daha çok batacak olan birisi olmuşsundur. yeni kahraman arayışındasındır, bataklıktan seni çıkarap kurtaracak olan, ama sonra düşünürsün ben nasıl bunları yaptım diye, nasıl koca bir hiçken, gösterdiğin yolda yürüdüğümü sandım dersin. sonra için titrer o'na rahat uyu dedğin için. tam umutlarını kaybetmişsindir, ama birden etrafın aydınlanır altın sarısı saçlar, masmavi gözler sana bakar, çünkü o kahramandır, sen o'nu rahat uyutmamış olsan bile o sana her daim el uzatacaktır.
(bkz: mustafa kemal atatürk)