şiire merakım yoktu, eşimi tanıyana kadar. kahraman tazeoğlunun şiir kitaplarını alırdı. zaman zaman rast gele bir sayfa açar okurdum. çok hoşuma giderdi. şimdi eşimle ayrıldık. 80 km uzak bir ilçeye taşındı.ben zaman zaman gidip penceresinde yanan ışığı izliyorum. hayal kuruyorum o içerde ne yapıyor çocuklarımız uyudumu diye. ve arabamda hep bir kahraman tazeoğlu şiiri oluyor. en çok da seni içimden terk ediyorum dinlerken buluyorum kendimi. 3.5 yıl oldu gideli ama acısı hala taze. onu gördüğümde hala ayaklarım birbirine dolanıyor. kalbim hızlanıyor. elim terliyor. yüzüm kızarıyor. çaresiz hislere kapılıyorum. ve çok şanslıyım. ona benzeyen tıpkısı olan bir kızım var.
iyi şair kötü romancıdır. arka arkaya birden fazla şiirini okursanız şişersiniz, bir süre sonra aynı şiirin devamını mı okuyorum dersiniz. bu yüzden açıp yalnızca bir şiirini okuyup araya zaman koyarsanız keyif alırsınız. ''yalnızım çünkü sen varsın.'' gibi sihirli cümleler kurabilme yetisine sahiptir, buradan da kıvrak zekası ve şiire karşı yeteneği anlaşılıyor. yazmış olduğu kitapların kapakları çok berbattır, ucuz ve piyasa işi izlenimi verir. şiirleri dışında ürettiği başka hiçbir şeyle muhatap olmamak gerekir.
Tamamen boş beleş bir keltoştur. Aynı kelimeler, aynı format, aynı cümlecikler ve bomboş bir kağıt. Saçma sapan kitap. (Toplasan 2 a4 kağıt cümle çıkar hepside aynı.) Sonra kalbi kırık kezolar, yanlızım triplerinde ergenler, zerzevat kızlar okur zengin eder bu keli.
Adıyaman'da bir yerel gazetede köşe yazarlığı yapan Necati atar'ın bir denemesini alıp cümleleri alt alta koyarak kendi şiiri diye yayımlamış.
--spoiler--
Sırf Kahraman Tazeoğlu’ndan dolayı dün akşam bir şiir kitabı çıkarmaya karar verdim. Bilenler hatırlayacaktır. Kendisi 1990 yılında yazmışım olduğum ve 2006 yılında Çıra Yayınları tarafından basılan “Bu Şehir Yabancıdır Senin Susuşlarına” kitabımda yer alan, “Gözlerin Gülüyorsa Yaşamak Güzel” başlıklı denememi almış, cümleleri alt alta yazarak, “Ben kimsenin Her şeyi Olamıyorum / Kimse Benim Yalnızlığım Olmuyor” başlığıyla kendi adına şiir olarak yayınlamıştı.
“Ben kimsenin Her şeyi Olamıyorum” başlığıyla kitabımdan almış olduğu deneme, yüzlerce sitede onun adıyla yayınlanmış, on binlerce yorum, milyonun üzerinde izlenme rekoru kırmış. Üstelik bazı yerleri atladığı ve başka bir şiirimden de bazı bölümleri alarak harmanladığı için şiir tam bir ucubeye dönüşmüş.
Kahraman Tazeoğlu’nun yaptığını kendim de yapabilirim. Denemelerimdeki cümleleri alt alta yazarak şiir haline getirebilirim. Üstelik bu işi yapma hususunda son derece mahir olduğuma da inanıyorum. Bunu da sırf bu ülkede sözde okuryazarların, metnin kendisine değil, altındaki isme itibar ettiklerini ispatlamak için de değil, suratlarına bir tokat olarak çarpmak için yapacağım.
Kahraman Tazeoğlu sayesinde yazdığım metnin ne anlama geldiğini, bu metni yazanın neler kadir (!) olduğunu onca hayran okuru sayesinde öğrenmiş oldum. Eğer onlar o metnin altında ya da üstünde benim adımı görselerdi zaten okumaya tenezzül etmezlerdi, bunu biliyorum. Sırf bunun için çıkaracağım şiir kitabının adını, “Kimse Benim Yalnızlığım Olmuyor” koyacak ve okurun aslında etiket merakı yüzünden neleri kaçırdığını gözler önüne sereceğim. Yukarıdaki anekdotu da ayrıca not olarak düşeceğim.
Önceleri bu meseleyi pek umursamadım, hatta ‘iyi ki de kendi adıyla yayınlamış, değilse zaten kimse okumazdı’ diye düşündüm ama dün akşam bu işin bir emekten çok, bir yürek kanaması sonucu olduğuna karar verdim ve fikrimi değiştirdim. Şiir diye paylaşılan denemem, farklı bir etiketle milyonlara ulaşıyorsa, şiir olarak yazdıklarım da elbette binlere ulaşmanın yolunu bulacaktır…