şimdi kimiz bilmiyorum.
kiminle uyuruz?
kime sarılırız kendimizden kaçıp?
biraz içeriz, ben sarhoş olurum, biraz da seni unuturum.
sonra kim olurum bilmiyorum.
bir sabah uyanırım, sen kesilip atılmış bir organ kadar yok olursun içimde.
sahi, sahi düşmek ister misin gözüm kadar dilimden de?
şimdi neredeyiz bilmiyorum.
kimler bulur bizi?
biz kimlere ait hissederiz kendimizi?
kimin saçlarının kokusunu seversin sen?
beni kim dinlendirir göğsünde?
ve bilmiyorum ne yapılır sana benzemeyen bir adamın silüeti süslerse hayallerimi bir gece.
şimdi ne kadar uzağız bilmiyorum.
unutuyor olmanın bir adım gerisinde sesin ne renkti hatırlamıyorum.
bir daha böyle sevilemeyecek olmanın telaşı düşmüyor mu yüreğine?
sevgisine sahip çıkamamışlığın haklı utancını duyabiliyor musun?
korkmuyor musun bir gün senin kokunu mezara gömecek kadar çok severler beni diye?
görmüyor musun ulan zamanın ne kadar kısa, ömrün ne kadar çabuk olduğunu? ne hızlı eskidiğini hayatın? ertelenemeyeceğini yaşlanmanın ve unutulmanın?
anlamıyor musun?
sahi, sahi seni unutursam kim olursun biliyor musun?
kimin kaçıncı yarası olursun?
ya da kim yarasına sürer seni ilaç niyetine?
kimin düşerken tutunduğu dal olursun?
kim kırar seni kurtarabilmek için kendini?
kimlerle aldatılır senin o allahsız güzelliğin?
kimlerin gülüşüne tapmış olanlar dudaklarını çürütür senin?
kimlerin hayaliyle yanmış olanlara su niyetine serpilirsin?
sen ki benim, sen ki benim ilk göz ağrımsın..
ilk sevebilmişliğimsin..
kimin hikayesine figüran olur benim kahraman ilan ettiğim?
benim kahraman ilan ettiğim...