--spoiler--
herhalde seni kaybedersem robinson gibi biri olurum. hatta ondan daha fazla robinson olurdum çünkü en azından onun bir adası ve cuması vardı. yine onu o adadan kurtarıp bütün başından geçenleri düşe çeviren bir gemisi de vardı.
--spoiler--
bir elmanın birbirinden farklı görünüşleri olabilir;masanın üstündeki elmayı bir an olsun görebilmek için boyununu uzatan cocuğun görüşü ve bir de,elmayı alıp yanındaki arkadaşına rahatça veren evin efendisinin görüşü...
düz bir yolda yürüyor olsaydın,tüm ilerleme isteğine rağmen hala gerisin geriye gitseydin,o zaman bu çaresiz bir durum olurdu; ama sen dik,senin de aşağıdan gördüğün gibi dik bir yamacı tırmandığına göre,adımlarının geriye doğru kayması,bulunduğun yerin durumundan ileri gelebilir,o zaman da umutsuzluğa kapılmana gerek yoktur.
öldüren, yeniden dirilten, yeniden öldüren ve aklını sahiplenmesine müsade etmemen gereken aforizmalar. yaşamı aforizmaymış dersem abartmam sanırım. kasvetli, üstelik kasvetten manevi gelişme ve tat alacak kadar kasvetle barışık insan için kasvetli buluyorum kafkayı. aşırı duygusal ve duyarlı olduğunu düşünüyorum ayrıca.
kafka'nın aforizmalar adıyla dilimize kazandırılan kitabında;
yaşam ve ölüm, iyi ve kötü, sanatın işlevi gibi konular üzerine yazdığı
aforizmalar derlenmiştir. aforizmalarından bir misal:
-toplumsal erdem olarak görülen şeyler,
örneğin aşk, bencil olmayış, özveri,
şaşılacak ölçüde gücünü yitirmiş
toplumsal kötülüklerdir sadece.
yani bilincin sınırlanması,
toplumsal bir gerekliliktir.