şu hale bakın! her biri muteber kabul edilen ama birbirini tutmayan bir çok hadis, her kafadan çıkan bir çok ses, vicdana sığmayan kanaatler... hepsi bir arada...
allah c.c.'ne ve rasulüne iman etmemişlerin çocukları sabidir, yani günahsızdır.
bu açıdan bakıldığında bu çocukların cehennem azabı çekmeyecekleri yönünde görüş bildirilmiştir.
cehennemin varlık sebebi imansızların ebedi azap yurdu olması, günahkar müslümanlar ise günahlarından temizlenene kadar kalacağı yerdir. günahkar müslümanlar allah'ın lutfu ile cehenneme hiç girmeden cennetede gidebilir.
anne babası kafir olan çocukların büyüdüklerinde yani mükellef olduklarında anne babasına uyacağı ve inkarcılardan olacağı için onlarda cehenneme gider diyor.
fakat büyüdüklerinde islamı seçecek olanların ise cennete gideceğini söylüyor.
çünkü allah c.c. ezeli ve ebedi bildiği için çocuğun ileride mü'min mi, inkarcı mı olacağını bilir. bu açıdan bu tür hadisler uyarıcıdır.
7. maddeye dikkat... hiç değilse bunların bazı alimlerinin kafası daha iyi çalışıyor ki çelişki olduğunu görüp, susmayı tercih etmişler.
keza hadisler arasındaki apaçık çelişkiyi göremeyenlerin, 15 dakika arayla yaptıkları kendi yorumları arasındaki çelişkiyi görmelerini beklemek yanlış olur tabi...
çelişki olmadığı iddia edilen hadislerdeki iddialar mealen şöyle:
1- cennetliktirler
2- cennette müminlerin hizmetçisidirler
3- ana babaları cennetlikse cennetlik, cehennemlikse cehennemliktirler
4- büyüyünce ne olacaklarını allah bildiği için, büyümeye fırsatları olsaydı mümin olacaklarsa cennetlik, kafir olacaklarsa cehennemlik olacaklardır.
diğer görüşler hadis destekli sunulmadığı için girmiyorum.
şimdi bu hadisler arasında çelişki yok mu? pes artık!...
kendilerini, tasmanya adası yerlileri arasında doğmuş 7 yaşında çocuk olsalar bile islam'ı duyduğu anda imana gelecek nitelikte şahıslar olarak görenlerin "çocuk kafirliğin de ısrar ederse evet" diye yanıtladığı sorudur.
çocuğun kaç yaşında olduğuna göre cevaplanması daha isabetli sonucu verecek olan soru cümlesi.
bir çocuk ergenliğe ulaşıncaya kadar müslümandır. isterse kilisenin içinde doğsun, ağlama duvarının kenarında büyüsün o çocuk müslümandır bunda herhangi bir bahis yok.
ancak;
ne zamanki akilbali olur yani kendi kendine yeter olur, kendi kararlarını kendi verir olur işte o zamandan itibaren allah kulunu sorumlu tutar.
farz edelim ki on yaşındaki yahudi bir çocuk öldü. sorgusuz sualsiz müslüman sıfatıyla direk allah'ın katına, ahiret günü ise alnı pak bir şekilde cennetine girer.
kendi halini düşünmeyen, veya kendisinin aşarei mübeşşere sanan (bkz: aşere i mübeşşere)cennet için bir garanti aldığını sanıp başkasının kafir çocuklarını kafaya takan genelliklede konuyla alakası olmayan nufüs cüzdanı müslümanı olabilir.
ilgili hadisleri dikkate almadan yanıtlamaya çalışanları komik duruma düşüren sorudur.
önce ilgili çelişkili hadisler konusunda ne düşündüğünü söyle, ondan sonra kanaatin neyse yaz... ve hatta yapabiliyorsan iddianı destekleyecek dini delil de sun.
öyle "bana böylesi doğru geliyor" hesabı yazmakla olmuyor...
hiç kimse bilmişlik yapmasındır. kuranda yazanlar sadece asırlar öncesi söylenenlerdir. ve bu söylenenler hiç bir zaman değişmeyecektir. onlar bize bile bir cevapsa. şuan bize verilecek cevabı bir düşünün derimdir.
kafir çocukları da cennete gider. niye? ruhlar aleminde ilk sözleşmede elestü birabbiküm (rabbiniz ben değil miyim) deyince herkes 'kalu bela' dedi, bu nedenle fıtrat üzere ölmüş demektir.
aramızda hatırladığını iddia edenler olamayacağından bakara suresi 172 ve173. ayet meallerine kulak verelim: 172- senin rabbin, ademoğullarından onların sırtlarından zürriyetini çıkarıp onları kendi üzerlerine şahitler tutarak ' ben sizin rabbiniz değil miyim' diye sormuştu. onlar da 'elbette öyle, şahidiz' dediler. (bunun böyle yapılmasının sebebi ise) kıyamet gününde 'bizim bundan haberimiz yoktu' demeyesiniz (diyedir).
173- yahut da, 'daha önceden atalarımız allah'a ortak koştular, biz ise onlardan sonra gelen (onlardan öğrenen) bir nesil idik. o halde, hakkı bırakıp da batıla sapanların yaptıkları yüzünden bizi helak mı edeceksin' demeyesiniz diye.
dipnot: 'genel kültür olarak gelirse diye' ilk duyduğumuz harf elestu 'elif' harfi, ilk söylediğimiz harf arapça 'be' harfi ve tüm sureler bismillah 'b' ile başlıyor; bir surede besmele yok tevbe suresi o da beraetun 'be' ile başlıyor. şimdi bile baktığımızda çocuklar konuşmaya 'b' harfi ile başlıyor ne acayip işler var ya.