pasif içiciliğin en berbat durumudur, misler gibi odanıza girersiniz ama o monttan o saçtan o iğrenç koku gitmez, sabah akşam temizlik hastası gibi yıkanıp hasta gezersiniz. kimi zaman ''nan nasılsa hasta oluyorum, acaba ben de mi içsem'' desenizde pasifliğe devam edersiniz.
evet efendim sigara içen biri olarak en çok şikayet ettiğim durumdur. kafeye gidince daha fazla sigara içiyorum. normalde içtiğim miktar için üstüme sinen kokuyu ben alamıyorum doğal olarak da bana içmemişim gibi geliyor. ama o kafeler yok mu? sanki sırf insanlar sigara içsin diye yapılıyor. o dekor, o ortam, arkadaşlar... çok hınzırsınız çok.
kafe yine neyse de kahvede bir saat oturdun mu, hele bir de aylardan ramazansa, değil üste içe bile sinebilecek kokudur.
sigara içen biri olarak beni bile çıktıktan sonra rahatsız edebilecek koku.
soyle ki, cevrenizdekiler ve sevgiliniz yaninizda fosur fosur sigara icmektedir. orada farketmezsiniz ama dsari ciktiginizda ustunuzun, basinizin, hatta sacinizin sigara koktugunu anlar; ardindan da sevgilinize donup, "icme su zikkimi. les gibi kokuyorum senin yuzunden" deme gaflet, dalalet ve hatta hiyanetligini yaparsiniz. iste o anda da terkedilirsiniz.
haaa... ses tonunuzdan, soyleyis biciminizden dolayi mi terkedildiginizi; yoksa sigara ugruna mi terkedildiginizi asla anlayamazsiniz.