zamanında taksim şubesinde çalıştığım yer. küçük beyoğlu şubesinde ilk işe girdiğimde çok sevinçliydim. oh be diyorum, para kazanıcaz, hatun kaldıracaz vs vs vs. lan sonra baktım adamlar çaktırmadan çaktırmadan canıma okuyorlar. ben komiyim bira götürüyorum vs.
garson oldum sonradan. dedim iyi rahatlarım biraz. daha çok canıma okumaya başladılar. başımıza bi dingil vermişler şef diye. olmadık yerlere olmadık şeyler istiyo. 3 kat üste bira istenirmi lan?
velhasıl bu kafede tanıdığınız birisi yoksa dala yan basarsınız dostlar. 4 yıllık kız arkadaşıma yavşamıştı en son şef. kavga edip çıktım.
küçük beyoğlu şubesinde bir süre çalıştığım yer. çalışanlarının büyük çoğunluğu oraya gelen müşterileri gibi öğrencidir.
fakat garsonların gerçekten canına okurlar. dışarıdan eğleniyorlarmış havasındadırlar. oysa gece sonunda hepsi ellerinde kocaman çöp poşetleriyle yollara dökülür. barmenleri acayip havalıdır. hiyerarşi sistemi vardır. ilk önce garsonlukla başlarsın, bir süre sonra (ya)layık görülürsen barboy, daha sonra da barmen olabilirsin vs. bu böyle uzar gider. iyi para kazandırması dışında pek bi faydası yoktur. işletmecileri de acayiptir. öğleden sonra işe gidersiniz, sizi apar topar çeşme beach club şubesine gönderir. 3 ay köpek gibi çalışıp, cebinizde iyi bir parayla gelirsiniz. velhasıl kelam, derdiniz paraysa çalışmak için ideal bir yerdir; ama eğlenmek için, eh işte.
Kokteylleri Çok güzel olan mekan. özellikle mr. q iÇmenizi tavsiye ederim. Eskişehir'de ilk aÇıldığı zaman değişik konseptleri olurdu artık sıradanlaştı. Gündüz kafe / bar, akşamları da club'a Çeviriyolar.
kordon kafe pi şubesi ukala garsonları ve pahalı fiyatlarıyla bir kez gidildikten sonra bir daha uğranmayan yerdir.
izmir ve kordon konseptini pek anlayamamışlar anlaşılan. kendilerini hala istanbul'da sanıyor olmalılar.
hafta sonları dışında kalabalık olmayan sıradan herhangi bir barda bulabileceğiniz sikinidirik patatesi 9 liraya kakalayan içine su katılmış bomontisi 8.5 lira olan sıradan bir barda bulunabilecek her şeye sahip bu mekan kendisine iyi bir mekan dedirtecek hiç bir numarası yoktur hipster takılan ergenlikten yeni çıkmış çömez üniversitelileri bolca barındırır. asmalı mescitteki diğer tüm mekanlar buradan çok daha kalitelidir ha dışarıdan güzel durur o ayrı...
not:evet ağrım var geçen gün hesabıma 30 lira fazladan kitlemişlerdir söylememe rahmen hiç bir elemanı tınmamıştır üstüne üstülükte ben ne yazdıysam o dur cevabını vermişlerdir...
bir mafyanın işlettiğini öğrendim kafeler zinciri."Çeşme Kafe Pi'de çalışan üniversiteli genç, 50 liralık bahşişi bahşiş kutusuna bırakmadığı gerekçesiyle işletme odasına kilitlenerek soyuldu ve 45 dakika boyunca sopayla darp edildi." resimlerden de göreceğiniz üzere fena bir şekilde dövülmüştür. yazıklar olsun 50 lira için takla atan, mafyacılık oynayan geri insanlar.
en ama en boktan mekanlardan birisidir. (bunun için özür dilerim ama öyle)
müşteriler umurlarında değil.
servisi desen yavaş.
çalışanı desen ruhsuz.
sanki mekandan bir şeyler çalmışsınız gibi hissettiriyorlar size.
aşırı derece soğuk suratları var.
oraya ikinci kez gitmek, eşeğin bile tenezzül etmeyeceği devinimdir.
edit: taksim'de kurumlanan mekan için yazılmıştır.
Bornova'nın merkezinde eski levanten köşklerinden birini bir kaç yıl önce Bornova Şubesi olarak açtılar. Oldukça büyük sayılabilecek bahçesini dizayn ettikten sonra merkezde bahçeli bir mekanımız oldu. Böylece küçükpark'ın şımarık barlarından da onların boğucu ortamlarından da bir nebze olsun kurtulduk.
Sonra fiyatlar da çok uçuk değildi.(izmir için söylüyorum) Hatta Pi günü ve "Tut tutabilirsen" diye özel günlerinde bira daha da indirimli oluyordu."Tut tutabilirsen" eğlenceli bir kampanyaydı. Çişinizi tutabildiğiniz kadar bira 2,5 liradan satılıyordu. Ama mekandaki tek bir kişi dahi çişe kalksa olay bitiyordu. Bu yüzden tuvalete doğru gidenler oldu mu eğlenceli yaygaralar kopuyordu.
Millet gelir gelmez ucuz bira siparişi veriyor, 4-5 kişilik masalara 100 bira geldiği oluyordu. (Biralar 33 cl'lik) Sonra bu büyü biraz bozuldu. Biralar 3,75 oldu, Beck vermeye başladılar. Biraların Beck olmasının dışında servis kalitesi düştü. Biralar sıcak geliyor, beklemiş bira oluyor, sifon altı dediğimiz iğrenç bir şey olarak geliyor ki bana bir sefer böyle geldi ve birbirimize giriyorduk.
Bornova'daki mekan için konuşuyorum. Giderseniz doğrudan doğruya karşıya gitmeyin. Sol tarafta mekanın içinde bir mekan hissi yaratacak bir bölüm yapmışlar. Oranın her servisi daha iyi hem ayak altı değil. Sanırım bahçedeki tuvaletin etrafına yakın masalar servisin en kötü olduğu yerler. Zaten Pi'ye giden hemen herkesin ortak şikayeti servis kalitesidir. Servis genelde geçtir. Acemi servis elemanlarının olması buna en büyük etken. Zaten markalaşmaya yönelen bir işletmenin en büyük hatası profesyonel çalışanları tercih etmemesidir. Bornova'daki mekanda haliyle öğrenci çalışan çok ve bunların çoğu acemi. Bunların yanında daimi ve profesyonel bir şef alınması işlerini daha kaliteli hale getirebiliri. Mesela ben bir yemek siparişi verdim, yerine başka bir yemek geldi. iStediğim ve tercih ettiğim bir menü değildi. Ama zaten yarım saaatte geldiği için bir yarım saat daha beklemeye tahammülüm yoktu. Bir de gelen yemek daha pahalıydı ve benden siparişini verdiğim ürünün parasını almayı taahhüt ettiler.
Gittiğimizde kısa boylu, güzel,seksi bir şeflerine rast geliyoruz. Çok iyi idare edemiyor ve zaman zaman bunun acısını diğe garsonlardan çıkarıyor. Bu onların da demotive olmasına neden oluyor. 7 defa sipariş etmeme rağmen gelmeyen bu servis ızdırabının 45 dakika sürdüğü bir günün kahramanı oydu. Şimdi girişten sola doğru gidiyoruz artık. Dilara ve Nilüfer isimli iki garson kızımız var. ikisi de pek bir güzel, pek bir şirin. Son gidişimizde Bomonti bitti dediler ve Efes Malt gönderdiler. Ama sonra bir baktık yandaki masada Bomonti var. Başlarındaki erkek şefe durumu söyledik ki durumun sorumlusu zaten oydu. Biraz dalgaya aldıktan sonra jest olsun diye masaya çerez ve cips gönderdiler. Böylece barıştık, mutlu mesut ayrıldık.
